Bir sızı gibi avuçlarımdan döküldü sen’li yanım. Bir daha hiç olmayacağın korkusu sarmışken ruhumu, sana dair ne varsa sakladım böğrümde. O son bakışını her düşündüğümde, ciğerimin sızısıyla irkildi..
“Bazen, her şeyin bittiğini düşündüğünüz yerde başlar hayat. Ve en olmadık çılgınlıklara imza atar yüreğinizin ürkek yanı.” Kalabalığın ortasında yalnız kalan yüreklerimizdi bizi buluştura..
Bir beyaz mendil, birkaç düş kırığı, çokça devrik cümlelerimdi ardından sığındığım. Gittin! Gidişin, kanlı bir eylem yarattı yorgun yüreğimde. Çocuksu düşlerimin katili oldu..
Ay karanlık… Gece üstüme üstüme gelse de, kaçışım yine ona… Dışarıda, koyu bir yalnızlık sancısına hapsedilmiş yürekler mezarlığı. İnim inim inleyen, sessiz çığlıklar atan yürekler… Her birini..
Bugün, sensizliğin bilmem kaçıncı ayı, kaçıncı gecesi, kaçıncı saati… Her gece yeni bir intihar kuşanan gözyaşlarımı kurtaramıyorum uçurum kenarlarından. Dinmek bilmeyen bir haykırışla sana..
Hadi gidelim bu şehirden sevdiğim. Yıldızların bizi buluşturduğu o siyah gecenin koynuna gidelim. Kimsenin bizi göremediği, kahpeliklerin henüz uğramadığı masallar ülkesine gidelim se..
Ağıtların yükseldiği, acıların, halaylara gölge düşürdüğü bir coğrafyanın; allı pullu kına gecelerinde kalmış bir yürek çırpıntısıdır çocukluğumuz... Ellerinde, birbirinden güzel kına motifler..
Bir yanım yakmak istiyor tüm gemileri bir bir; Bir yanımsa deli boranlarla taşmış bir nehir.. Bir yanım "ya sabır" diyor yüzü kıbleye dönük; Bir yanım savaştan çıkmış bir ha..
Kalabalık bulvarları olan bir kentin, en soylu yalnızlığını yaşıyorsun.Ardında bıraktıklarına mı yanmalısın, seni bırakıp gidenlere mi, bilmiyorsun.Yüreğinin sessiz çığlıklarında boğulurken..
Sana yazıyorum, uzaklardaki sana… Beni sensiz bırakan sana… İçimin yangınlarını çoğaltan sana… Bıkmadan, usanmadan acılarımı göğüslemek zorunda kalışımı en iyi bilen sana… Elleri..