Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

Açılım sevdası

Açılım sevdası
 

Onu Arıyoruz..!


Ne garip aynı zamanda ne yazıktır ki; milletimiz sükunetle, sabırla ve şaşkınlıkla (s)açılımın içeriğini ve sözde çözüm yöntemlerini beklerken; milletin seçtiği insanlar, böyle hassas, açık, net, şeffaf olunması gereken konularda akla, mantığa, vicdana uygun bir açıklama yapabilmekten; dürüst bir siyaset anlayaşından maalesef aciz...

Zaten konuşulan ve gereksiz yere tartışılan konulara hiç girmeyeceğim. Konuyu içinden çıkılmaz bir sorun havasına sokan, devleştiren, karıştıran; halka "çaresizlik" duygusunu kabul ettirerek, sonunda "söylenilenlere boyun eğme ve kabul etme" kıvamına getirmeye çalışan medyayı, tüm işbirlikçilerini ve sponsorlarını da Allah'a havale edeceğim, bir gün yüce adalet ve milletimiz önünde cezalarını bulacakları günü sabırla bekleyeceğim herkes gibi.

Bir masal uydurulur, beslenir, büyütülür... Önce cahil bırakılır hedef kitle, sonra da o cahil beyinlere yerleştirilir Avrupa icadı, hayallerle dolu bu masal.

Ne diyor Şirazlı Sadi bakın bir:

"Sormaz ki bilsin,
Sorsa bilirdi.
Bilmez ki sorsun,
Bilse sorardi."

Evet aynen böyle olur. Anayasadaki "Türk halkı, Türk milleti" kavramının açılımından söz açmaz kimse, işe gelmez haliyle bu. Orada, bu toprağa vatandaşlık bağıyla bağlı herkes için "Türk ulusu" ifadesinin kullanıldığını söylemeye dil gitmez, söyleyen olursa dinlenilmez. Tabii ki daha kolay ve caziptir Atatürk'ü bölücülüğe alet etmek, etnik milliyetçilikle suçlamak. Oradaki "Türk" kelimesine takılmak, onu ve o maddeleri bahane ederek vatanına yaptığı hainliği örtbas etmeye çalışmak.

Sonra bir Obama gelir: "Eeeh, yeter, planlarımızı geciktiriyorsunuz, şu işi halledin artık!" der, çeker gider.

Kafasının içindekini süs niyetine saklayanların, eli ayağına dolaşır, bir oraya bir buraya amaçsızca, vatan ve milletle ilgili o kutsal değer anlayışından yoksunca koşuştur dururlar.

Tabi Türk halkı yer mi bu yemeği, yemez. Türk halkı bilir, doğudaki ne kadar zenginse batıdaki o kadar zengin. İç Anadolu ne kadar fakirse Doğu Anadolu da o kadar fakir. İlla bir isim koyup "kürt" diyeceksek doğuda yaşayana; Türk halkı bilir, meclisteki milletvekillerinin yüzde 65’i kürt kökenli, üst düzey bürokratların yüzde 70’i, devlet memurlarının yüzde 68’i kürt kökenli. Sanatçıların, büyük, zengin işadamlarının çoğu kürt kökenli... Türk halkı bilir, sorun kürtle, sorun lazla, çerkezle olmaz hiçbir zaman! Sorun PKK ile sorun dağa çıkan vatan hainiyle, Amerikan oyuncağıyladır. Bu halk buna benzer filmleri daha önce defalarca izlemiştir. Oyuna gelmemiştir, yine gelmeyecektir! Kameraya mantıklı birşeyler söyleyemeyince "namussuz, şerefsiz" e bağlayanlara sesleniyoruz: İçi dolduralamayan açılımınızın sözde çözüm maddelerini belirlerken, bunları unutmamanızda fayda var!

Ve tabi şunu belirtmeden geçemem asla. Amerika kuklaları, boş laf müdürleri, milleti oyalama sevdalıları herşeyi konuşabilir, tartışabilir. Türk halkı metanetlidir ve çok geniş bir anlayışla, sabırla izler, dinler. Ama kimsenin bu ülkenin vatan bütünlüğünü, sınırlarını, bölünmezliğini -tartışmayı bir kenara bırak- ifadelerin aksini belirtecek şekilde ağzına almasına asla müsade etmez, etmeyecektir!

Kimsenin ve hiçbir açılımın vatan için, birlik için, bayrak için -bazısının anlayamacağı bağlılıkla- ölmüş olan şehitlerimizin ruhlarını incitmesine izin vermez, vermeyecektir! Anayasamızın tartışılmaz, değiştirilemez maddelerini ele alanlara, değiştirme fikrini sunanlara ve sunanlarla aynı masaya oturup işbirliği yapanlara, bunu yaparken de "Analar artık ağlamasın, artık kan dökülmesin, demokratikleşelim, açılalım, saçılalım.." şeklinde klişeleşmiş ve hiçbir tesir değeri olmayan, demokrasiyi de bölücü emellere alet eden cümleleri sürekli tekrar edenlere asla inanmayacak ve bu insanları asla affetmeyecektir! Bu halk "Barışı gerçekten isteyen varsa dağa çıktığı gibi inmesini de bilir, teslim olur, cezasını çeker." demeyi sürdürecektir. Bu halk demokratikleşmenin bir alana veya belli bir kitleye uygulanmasını ifade eden saçılımın samimiyetsizliğinin farkındadır.

Bu konularda yüzeysel düşünür, çarpık konuşur, herkesi de konuşturmazlar ya... Hele hele gençliğe ancak "edep" dersi verilir grup toplantılarında mikrofonlardan. Halbuki önemli bir gerçek var ortada, gafletle unutuluyor malumunuz. Gençlik, Cumhuriyet'e, Atatürk'e, onun ilkelerine, bu topraklara, bu bayrağa ve sınırlara sıkı sıkıya bağlıdır, bağlı kalacaktır. Gençlik, bu yalanları araştıracak, okuyacak, dinleyecek ve nihayetinde doğru yolu bulacaktır. Türk gençliği ne damarındaki asil kandan, ne de birlik ve bütünlüğün devamlılığından şüphe duyacaktır.
Hep deniliyor ya "bu böyle biline" diye... Bu da Böyle Biline!

Ne diyor Atena bir şarkısında:

"Yaktım gemileri,
Dönüş yok artık geri!
Tak etti canıma, bu "maskeli balo" ,
Bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri..!"

 
Toplam blog
: 16
: 802
Kayıt tarihi
: 11.05.09
 
 

Merhabalar=) Ben Ebru. Lise Öğrencisiyim. Yazmayı hep sevdim ama okumak kadar değil, öğrenmek kadar..