- Kategori
- Şiir
Acıpayam güzellemesi

Acıpayam Güzellemesi - Salih ERDEM
Yazı başga güzel, gışı bi başga
Baharı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Divane; gönüller düşünce aşga
Efkârı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Payamlar bembeyaz gelinliğiyle
Yaylalar yemyeşil serinliğiyle
Gökyüzü masmavi derinliğiyle
Diyarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Derneği ölümsüz sevda masalı
Gidenin keyfi denk, kalan husalı
Çokeşin bakalım siz de bu salı
Bazarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Deh demiş Gırca’dan guşluğa doru
Eşşene binmiş de bak gelip duru
Nene’msiz yârenlik pek yavan; guru
Yazarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Buradır cümleye arzın merkezi
Yemeden olur mu karlı pekmezi?
Kumpiri, sarotu, türlü cerezi…
Mancarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Âşığı sığamaz ovaya, köye
Mâşuğa düzülür türlü methiye
Gızınca “Cavırın eniği…” diye
Azarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Nice savaş gördü, gördüğün alan
Gözünü kırpmadan Bizans’a dalan
Destanı bizlere hatıra galan
Serdarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Halis Türkoğlu Türk; mezralar, köyler
Yörük’ü Türkmen’i türküler söyler
Germiyan’a boyun eğmedi beyler!
Avşar’ı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Adını, ömrünü yöreye veren
Baba Karaağaç; ulu alperen
Her yanı türbedir, her yanı ören
Esrarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Oğuz’dan Kınık’tan yürüyen soyun
Gidende yaylayan obanın, boyun
Biricik dünyası; geçiyle, goyun...
Zağarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Babıcın esası deridir deri
Bu köyün her biri debbağın piri
Gaymakamlığıñ ilk buradır yeri
Gaysar’ı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Garayük, adıyla yurda nam saldı
Bazarı, tarihte yerini aldı…
Bugüne yalıñız ekmeği kaldı
Dağarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Kuyucak yamaçtan ovaya bakar
Garayükafşarı eskiden vakar!
Ötede Sırçalık, Pınarbaşı var
Şuuru bambaşga Acıpayam’ıñ!
Bi güzel uzanmış sırtüstü yere!
Çehresi gülistan, ortası dere…
Ucarı, Gedikli, Corum, Evgire
Didarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Canının içine sığmaz canları
Tarihe şan verir kahramanları
Dünyayı tuş eder pehlivanları
Akşar’ı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Dilleri dupduru, arı mı arı
Binyıldır ağzında Türkçedir varı
Gadının gar gibi; erkeğin sarı
Dastarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Âdetler hâlâ da gelir yerine
Fark etmez çat kapı varın birine
Başa taç ederek misafirine
Israrı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Haşeşli çöreği, çöreğin hası
Dadına doyulmaz top tarhanası
Hele ki; biberli tuzlu yukası…
Gatmarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Eşeler Dağı’ndan akmış dökülmüş
Payamlı, Dodurga, Gumafşar, Gümüş
Birlikte ağlamış birlikte gülmüş
Yazır’ı bambaşga Acıpayam’ıñ
Yumurdaş, Dereköy hep gürül gürül
Altında su çağlar; üstünde bülbül
Bu eşsiz ummanın kaynağı gönül
Buñarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Yanıktır yüreği havalar yakan
Dinneyen herkesi hayran bırakan
Gatıksız duygudur sonsuza akan
Damarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Sipsiler yas eder, üç telli ağlar
Ümmü’ye içlenir ovalar, dağlar
Değişmez insanı değişse çağlar
Kederi bambaşga Acıpayam’ıñ!
Akalan, Selleri seller içinde
Apa, Taraş, Yassük yeller içinde
Eskiköy, Yeniköy güller içinde
Çakır’ı bambaşga Acıpayam’ıñ
Her köyün havası ayrı bir esen
Giyimi kuşamı bak desen desen
Lakin Alaaddin üstünden esen
Rüzgârı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Çalışır çabalar halkın bütünü
Yediden yetmişe bilir tütünü
Gavının, garpızın yayılmış ünü
Mantarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Evlerde dikili ardıçtan direk
Kapının kilidi demirden görek
Hâlâ yün eğirir tahta tengirek
Ambarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Meşeli dağlarda gezer Cemile
Dolanır türküsü dillerden dile
Nişanda, kınada henterisiyle
İşmarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Aligöz mevkinden vur Bedirbey’e
Islık çala çala varın Köke’ye…
Alıveren’den de Boğazdere’ye…
Nazarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Gireñiz Vadisi ayrı bi roman
Kıvrıla kıvrıla akar Dalaman
Alcı, Çiftlik, Gölcük, Benlik’i dolan
Hisar’ı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Yayınıñ Güney’e, hele yayınıñ
Kelekçi yıldızı bahar ayınıñ
Kekiği, nanesi ve dağ çayınıñ
Aktarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Yaradan Mevlâ’ya eder niyazı
Bereket çekince çoğalır azı
Hacıkurtlar… Kuzören’i, Abaz’ı…
Beşeri bambaşga Acıpayam’ıñ!
Mekikler kök boya yün kilim dokur
Motifler Asya’dan; bilenler okur
Allah’a çok şükür ezelden vakur
Kültürü bambaşga Acıpayam’ıñ!
Karaismailler Geyik Köprüsü
Anneçte güdülür derdin sürüsü
Sandalcık, Yolçatı gönlümün süsü
Çınarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Nasıl ki hamamlar olmaz kurnasız
Düğün de tutulmaz davul zurnasız
Şimdi ki gelinler inmez kornasız
Gurtlar’ı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Çileyle yoğrulur Mevlütler, Ören
Bedirbey, Dedesil ve Darıveren
Hayatın örsünde çeliğe dönen
Demiri bambaşga Acıpayam’ıñ!
Yokluktan, kıtlıktan acızlanmayan
İşinden gaydından hiç sızlanmayan
Derdini, bilmeze asla anmayan
Fakiri bambaşga Acıpayam’ıñ!
Suçatı boyunca dereler inler
Sıcaktan buñalan burda serinler
Zaman bile durup başını dinler
Huzuru bambaşga Acıpayam’ıñ!
Sağlamdır havası, sağlamdır suyu
Doğuştan insanı terk etmez huyu
De gari Garkın’ı bir ömür boyu
Hatırı bambaşga Acıpayam’ıñ
Gırlangıç hayatta çamur sıvayı
Leylekler bacaya yapar yuvayı
Turnalar göçerken çeker havayı
Katarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Yüreğil, Yatağan gönül koymasın
Garaçay kendini yaban saymasın
Ayaz’la yavuklu!.. Eller duymasın
Şiarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
Bardağı, urganı Gızıllassar’dan
Bıçağı Yatağan… Babıç Gaysar’dan
Gir Davaz… Çameli… çık Gölisar’dan
Civarı bambaşga Acıpayam’ıñ!
02 12 2016
Salih ERDEM