Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Açlık sınırında gümrükçüler görev yapar mı?

Açlık sınırında gümrükçüler görev yapar mı?
 

Açlık sınırı nedir?

Orada kim yaşar?

Açlık sınırında gümrükçüler mi görev yapar?

Onlar da açlık sınırında mı?

PKK açlık sınırından mı ülkemize giriyor?

Sorular muhtelif.

Yıllar önce Orgeneral İlker Başbuğ TSK personelinin yoksulluk sınırının altında maaş aldığını dile getirmişti.

Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz da polislerin aynı durumda olduklarını ifade etmişti.

“Açlık sınırındayız.”

O zamanlar Milliyet gazetesi çalışanlarından Elçin Ergun(*) da kendi imzasıyla, “ya diğerleri” manşetini atmıştı.

“Ya diğerleri!”

Memurlar, öğretmenler, işçiler, mühendis, hatta doktorlar.

Enflasyonun düştüğü ifade edildiği halde.

Piyasalardaki iyimser beklentilere karşın.

O gün de halkın geçim sıkıntısı sürüyordu.
Bugün artık, sanki umut yok.

Felaket tellallığı yapmak istenmiyor ama 2001 Şubat krizinden günümüze uzanan süreçte “daha iyiyim” diyene de rastlanmadı.

Belki durumumuzun hep kötü olduğumuzu belirtmek genlerimizde var.

Hoşlanmamak.

Şükretmemek!

Yani toplum olarak mazoşistiz.

Onca yıldan sonra gelinen, içinde bulunduğumuz şu nokta, ne orta ne de alt sınıflar açısından pek umut uyandırmıyor.

Ama onlar bunu bilmiyorlar!

Beş sene önce yapılan bir araştırmada 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 1562 YTL olduğunu biliyor muydunuz?

Ya açlık sınırının 514 YTL olduğunu?

Bugün?

Günümüzdeki duruma bakmaya bile gerek yok. Beş sene öncesinin de gerisindeyiz.

Ama o gün, belirtilen durum karşısında asker kamuoyuna bilgilendirmede bulunmuştu.

İşsizliğin gün be gün arttığı, yoksulluğun dalga be dalga yayıldığını görünce, bazılarının tersine korkuyorum.

Sanki bu kez bilgilendirme olmayacak.

Asker zaten olmayacak, olmamalı.

2000 yılı Arjantin’ini bile arayacağız.

Artık tevekkül bile ortadan kalkacak.

Buna rağmen sorumlular yine kazanacak, destekleyenler ise yine birkaç kuşak kaybedecekler.

Seçimlerin sonrasında maaşlar hariç her şeye zam gelecek.

Onur çitası daha da yükselecek.

***

Bugün kitlesel haber değerleri olan konulara bakıyoruz da, hiçbiri medyamızın sorunu değil.

Sadece üniformalıların derdi onları geriyor.

Ama örneğin memurların, mühendislerin, doktorların sorunlarının kitlesel haber değeri hiç yok.

Kaldı ki üniformasız kariyer sahiplerinin de kimseyi germe gibi bir niyetleri yok.

Aslında onlar için bu yazının da bir değeri yok.

(*) Elçin Ergun: 1979 İzmir doğumlu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirdi. Gazeteciliğe 1999 yılında Milliyet Gazetesi’nde başladı. Milliyet Gazetesi’nde, eğitim muhabirliğinin ardından 5 yıl Başbakanlık Muhabirliği yaptı. Mesleğine 2006 yılında Kanal 1’de devam etti. 2007 yılından bu yana CNN TÜRK Ankara Büro’da görev yapıyor. Ergün, 2003 yılında “Hey gidi Ankara Palas” haberiyle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti “Yılın en iyi haber-magazin” ödülüne layık görüldü.

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..