- Kategori
- Deneme
Adam16

Adam kullanması için üstleri tarafından birkaç kez zorlandıktan sonra nihayet bir izne çıkıyordu. İlk izin gününü ne yapabileceğini düşünmekle geçirdikten sonra sonraki gün bir yolculuğa çıkmak için kendini zorla cesaretlendirdi.
Tren yolculukları kalabalığın, gürültünün ve bir türlü bitmek bilmeyen, evindeki musluğun sesi ile aynı süreklilikte kulaklarından çıkmayan ray sesleri ile onun içinde zamanın bir türlü ilerlemediği bir demir yığınıydı. Saate 13:10 dan sonra tekrar bakmıştı ve şimdi 13:14 olmuştu, yol bir türlü bitmek bilmiyordu.
Yoldan geçerken tek tük ziyaretçileri bulunan koskoca bir mezarlığa baktı. İzlemek hareket halindeki bir araçta imansızken gözüne tam göremese de yas tuttuğuna emin olduğu yaşlı bir kadın takıldı. Kadın gözlerini bir an bile mezardan kaldırmadan bir yandan tahminine göre bir şeyler mırıldanıyor bir yandan da solmuş çiçeklerin yerine yenilerini koyuyordu.
‘’Tüm dinlerin ortak anma ritüellerinden biri’’ diye düşündü.Ne olursa olsun artık göremeyeceğimiz,konuşamayacağımız,öpemeyeceğimiz kişinin yerini taze tutma çabası…
Bakımsız bir mezarlık ve solmuş çiçekler önce içimizdeki hatırayı öldürürdü..