- Kategori
- Gündelik Yaşam
Ah benim dayanılmaz doğal cazibem!!!
Kavruk yaz geldi ya sıcaktan mıdır nedir başladı yine depresif hallerim. Annemler yine soğuk ülkelere kuzeye doğru göç ederken ben bu kez İstanbul ‘da uçak altındaki yapış yapış koşuşturmacama devam edeceğim. E ben ağlamayım da kim ağlasın.
Deniz uzak! Gidip girelim desek en yakın eli yüzü düzgün deniz araştırdım 120 km falan. ( bu nokta da “oh olsun” diyenler çıkacaktır Antalya’dan kaçıp buralara geldim diye! Ama onlara da itina ile hatırlatırım ki; orası buradan sıcak ikincisi denize girince kulaç atarken terliyorsun) Neyse, hayaller kurduğum bu süreçte iş denize kimle gideceğime geldi… Arkadaşlar yeni, e malum vardiyalı çalışma sisteminden samimi olduklarını denk getiremiyorsun, sevgili diyeceğim henüz belirsiz… Bende hem yalnızım, hem de sıcak deyip depresyona girdim. Girdim girmesine de dün yaşadığım bir olay beni çok mutlu etti…
Sabahın altısında işe gitmek üzere servis durağına geldim. Hava sabah saatlerinde inanılmaz nemli oluyor mağlup başlıyorsun güne. Bir de geç yatıp erken kalkmışsın e önünde uzanan sapsarı uzun bir gün var… Moral sürünüyor.
Servis durağında bir gün evvel tanıştığım bekçi köpeği ( ki kendisi uzun siyah tüylü, kocaman suratlı şirin bir şey ) yayılmış yatıyor yuva edindiği kameriyede. Tam ona bakarken uzun beyaz tüylü, koca kafalı, siyah benekli iri bir kedi fırladı çıktı kameriyenin çitine. Fırlamasıyla da koptu kıyamet. Ben hem kedi hem köpek severim. Kediye seslendim huzursuz etmesin köpeciği diye. Kedi sıçradı geldi yanıma kafasını yasladı bacağıma. Ama kötü etmişim çağırmakla. Kedi yanıma gelince durur mu bir gün önce seviştiğim bekçi köpeği; bir yandan havlıyor hışımla öte yandan kestirme yoldan geliyor yanımıza kediyi sevmeyeyim diye. Korktum kediciğe bir şey olacak diye bu seferde. Bizim kedi hırlı çıktı bir tısladı kamburunu çıkartarak bir atıldı mağrur bekçi köpeğine sormayın. Bu sefer patırtıya koştu geldi köpeğin sahibi. Ama nafile, bir hengâme bir kovalamaca caddenin ortasına kadar gidip durdular orada karşılıklı. İki hasım gövde gösterisi yapıyor birbirlerine. Bense avaz avaz benim yüzümden ezilecekler ne olur tutun diye yalvarıyorum bekçiye. Neyse bekçi tuttu köpeğini çekti. Kedi salına salına zaferle geldi yine bacaklarıma sürünmeye başladı. Bu nispete dayanamayan köpek koşarak geldi ve havlayarak üstüme sıçradı iki pati bembeyaz iş gömleğimde… Kedi tıslıyor köpek her şeye rağmen sevmeye çalışıyor beni. Hay Allah’ım dedim birini sevsem biri havlıyor diğeri tıslıyor arada kaldım! İkisi de cengâver!
İşte sevgili dostlarım servise bindiğimde bir yandan gülüyorum biri yandan sabah sabah yaşadığım ve sebep olduğum bu karmaşayı arkadaşlarıma anlatıyorum. Allah’tan servis vaktinde geldi de hayvancıklar bana olan aşklarından dolayı bir kazaya kurban gitmediler.
Kendi kendime dedim ki; kızım yalnızım falan diye üzülme! Doğal bir caziben var! Bak paylaşılamıyorsun erkek kedi ve köpekler arasında…
Biraz önce gelirken bakındım ikisi de yok ortalarda. Amaç resimlerini çekmek bloguma koymak için. Neyse annemler kuzeye doğru göç ettikleri sıra bende sitemizin bahçesine inip bu canları bulacağım… Yapacak çok iş var…
Hiç yalnız değilim :))