Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '10

 
Kategori
Öykü
 

Ailede Rol Çatışması!

Kaç sene oldu konuşmayalı?

Oğlan evlenmemişti daha!

Olur mu canım, nişana geldiydim, düğünde yoktum!

Torunum olmuş diye duydum doğru mu?

Evet, iki yaşına bastı!

Çok özledin mi?

Özlemem olur mu?

Gözümde tüttü hep...

Ana mektebindeymiş öyle mi?

Kreş kreş!

Aman canım her neyse, ana kucağı değil ya..

Hemen alalım oradan!

Biz bakarız değil mi?

Dizlerim titremese bakmaz olur muyum?

 

Sen ne yaptın oralarda tek başına?

Kahveden eve, evden kahveye!

Öksürüğünde artmıştır tütün dumanından!

Amaaaan, atın ölümü arpadan olsun!

Senin dırdırından daha tehlikeli değildir ya!

Bir başladın mı sinirlerini tepesine çıkartıyorsun insanın!

Ne dedimdi ki kapıyı çarptın?

Hırkanı giymeden gittin gecenin ayazında!

Tuğla ısıt dediydim sırtıma...

Bıktım senden dedin...

Kal deseydin gitmezdim!

Gençliğimi verdiydim sana!

Ben de saçımı süpürge ettim!

 

Oğlan nerede oturuyor, bize yakın mı?

Lojman da kalıyorlar!

Ne iş yapıyor ki?

Demir yollarında işçi...

Maaşı iyi ama çok yoruluyor!

Oh iyi olmuş valla, azıcık burnu sürtsün hayatı öğrensin..

Senin oğlun nede olsa..

Benim oğlum olsaydı okumuş olurdu!

Doktor olurdu, sırtıma bakardı!

Daha geçmedi mi sırtının ağrısı?

Yok, daha kötü...

Öksürünce ciğerlerim sökülüyor sanki!

Arayayım mı oğlanı, gelsin mi?

Yok, yok, hayırsızlarla işim olmaz benim...

Sana bağırdım diye karşı geldi bana saygısız it!

Seni kayırdı güya...

Sende dört köşe oldun...

Sanki ana, ana da, baba, baba değil!

Etmediğini bırakmadı, özür de dilemedi...

Büyüyünce kendini bir bok zannetti!

Oysa ne çok severdim.

 

Torunumu bir kucağıma alayım diye geldim en çok..

Belki o öper elimi!

Kız mı, erkek mi gıııı?

Erkek!

Şükür duam tutmuş!

Adı benim adım mı?

Yok, gelinin babasının adı!

Öteki dedesinin yani!

Bir kalemde sildiniz beni demek...

Neyse boş ver!

 

Karnın tok sırtın pek değil mi?

Oralarda bir de seni düşünmeyeyim diye soruyorum!

Hepimiz iyiyiz şükür!

Boşa geldim desene...

Eksikliğim hissedilmemiş anlaşılan.

Çayın altını söndür, gerisin geri dönüyorum ben!

Nereye?

Saygının, sevginin olduğu herhangi bir yere!

 

Gitme desem…

Hiç fark etmez!

Bunca zaman beni tanıyamadıysan daha da tanıyamazsın.

Yıldızımız barışmaz artık bundan böyle...

Dünya tersine dönse kararım değişmez.

Anlatsamda anlamazsın içimdeki yangını.

Çünkü sen asla benim yerimde olamazsın.

Olan bitenlere benim baktığım yerden bakamazsın.

 

Bir devrin çamurdan ve tahtadan yapılma oyuncakları ile oyalananlardanım ben!

Ben gibisi benden başka kime benzeyebilirdi ki?

 

Zaten sen şımarttın hep ondan oldu kötü babalığım!

Senden farklı zannetti hep baba sevgisini!

Yavrum kuzum kayırmalarını şefkat belledi!

Bense asık yüzlüymüşüm, sert görünüşlüymüşüm!

Sana söylediklerini bana söyleyememiş bu yüzden!

 

Eeee, geçim derdinin ağırlığı altında ezilmek öyle kolay mı?

Hem heybetli görünmek babalığın doğasında var!

Babamdan bilirim, dedemden bilirim!

 

Neyse çenem düştü yine!

İdare et, duygusalım işte, alınganım biraz! 

Ama şunu bil ki, padişah kızında olmaz bu kadar naz! 

 

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara