- Kategori
- Edebiyat
Alıntılar

Yalnızlığı anlatır bir şiirinde Cemal Süreya.
Der ki:
“Gece kırgınlığında
Ayın uzandığı
Ağaca bakan adam,
Kuşları öldüren sessizliği
Yüreğine damlatır.
Birbaşına.”
Büyüse de annesine özlemi dinmeyen bir çocuğun sesiyle seslenir şiirinde Haydar Ergülen.
Demiş ki:
“Bitirilmemiş sözlerinde yağmurun
Gidip gelir
Birbaşınalığı çocuğun.
Ve
Çocukla çocuk oluşumuz boşunadır.
Çünkü
Çiseleyen gözlerimizde dans eder
Demir sakallı kahkahası
Hüznün.”
Günümüz romanının en değerli ismi Hakan Günday ise “Kinyas ve Karya” romanında haksızları anlatır.
Der ki: “Haksızlık edenler, haksızlar; ölüm karşısında suskun, acı karşısında çığırtkandırlar.”
Nice alıntıya yer vermek mümkün. Ama hem yerimiz dar hem de vaktimiz çok değerli. Alıntılar ile yaşamaktan yana üstümüze yok zaten. Siyasetçisi seçmeni, geçineni geçinmeyeni, okuyanı yazanı, geleni gideni, kim olursak olalım şu hayatta; birilerinden ya da bir yerlerden alıp kendimiz kıldığımız sözlerle, huylarla ve davranışlarla yaşayıp gidiyoruz. Alıntılar yapmaktan ve taklit yaşamları yaşamaktan yana üstümüze yok. Kopyala yapıştır havasında yaşıyoruz. Bu yaşadığımız hayatı geçmişte de yaşamıştık. Sadece hayat denen sahnede sözde başrolleri oynayanlar, etkili yetkililer ve etkisiz bizler yer değiştirip duruyoruz. Biz gittiğimizde bırakacağımız hayat, bizden sonra hayata devam edecekler için yeni ve güzel bir hayat olmayacak. Biz geldiğimizde de bize bu hayatı bırakanlar iyi ve mutlu hayatlar bırakmadılar.
Alıntılar ile yaşıyoruz. Yasalarımız alıntı, inanışlarımız alıntı, ideolojilerimiz alıntı. Ve hayatlarımız başka hayatlardan çalıntı. Büyüyüp kendi ayaklarımız ile yürümeyi ve ekmek kazanmayı öğrendiğimizde ev, araba, mevduat sahibi olmayı yaşamak zannediyoruz. İnsanların kişiliğine ve hayata bakışına değer vermesi anlamında insan sahibi olmayı ya da bilgi sahibi olmayı kimselerin umursadığı yok. Hayata bakmayı değil sadece nefes almayı seçiyoruz ve bu seçim ile kendimizi nefes alan bir canlıdan ibaret kılıyoruz. Kitabı, bilgiyi ve insanı okumayı değil, birilerinin okuyup yazıp paylaştıklarına gördüğümüz herhangi bir yerde göz atmayı okumak ya da bilgi edinmek sayıyoruz. Saymakla da yetinmiyor, inanıyoruz. Ve bu kör inanış ile yaşamayı da marifet sayıyoruz.
Yukarıdaki şiir ve roman alıntıları, adını yazdığım şairlere ve yazara ait değil. Okuduğunuz şiirler ve cümle bana ait. Kusura bakma kıymetli okur; bir yazma yöntemi olarak bugünlük bu yolu seçtiğim için. Ve bağışlayın Cemal Süreya, Haydar Ergülen, Hakan Günday. İsminizi değersiz alıntılar ile andığım için.