Alman Pastası

Galatasaray, bu sezon işlerinin düzgün gittiği yegane mücadele alanı olan UEFA kupasındaki son Metalist maçından mağlubiyetle ayrılınca taraftarlarını iyice huzursuz etmişti. Şampiyonluk olmasa da olur, Avrupa’da namımız yürüsün diyen, milyonlarca taraftarın gözünün çevrildiği Herta Beriln maçında alınacak bir mağlubiyet işleri iyice çıkmaza sokacaktı.

Neyse ki, korkulu rüya gerçekleşmedi. Maçın sonucu Alman pastası gibi tatlı oldu. Galatasaray son anlarında oldukça zorlandığı mücadeleden galip ayrıldı. Bir Alman takımı karşısına, kadrosundaki Alman kökenli oyuncuları, Alman liginin eski yıldızlarından Lincoln, iki Alman teknik adam ve Almanya’da yaşayan binlerce Türk vatandaşından oluşan taraftar topluluğuyla çıkan Cim Bom, yine Almanya’nın komşusu olan bir memleketin evladı olan golcüsünün penaltıdan attığı golle 1-0 kazandı.

Özellikle ilk altmış dakika boyunca oyundaki baskın taraf olan Galatasaray, son otuz dakikada henüz kurtulamadığı tempo kaybı sıkıntısıyla zor anlar yaşadı. Mehmet Topal ve Barış Özbek ikilisinin orta sahada kendilerine yer bulmaları teorik olarak olumlu olmasına karşın, her iki genç oyuncunun henüz beklenen tempoda olmaması Skibbe Kalli koalisyonun beklediği etkiyi yaratmadı. Kewell, Galatasaray taraftarının yeni “Hagi” olmasını umduğu oyuncu olmasına karşın halen beklentilerin uzağında.

Lincoln her geçen gün yükselen performansı ve hırsıyla, sonunda kaptanlık bandını da aldı. Arda ve Kewell kendisine eşlik edebilseydi, maç tadından izlenmezdi.

Skibbe ve oyuncularının UEFA performansı, takımın mevcut sıkıntılarını örtmeye devam ediyor. Yaşlı kurt Kalli ve dinamik çırak Skibbe’nin kafa kafaya verip, öncelikle takımın doksan dakikayı çıkaramayan kondisyonu, sonrasında da ligde yaşadığı istikrarsızlık problemini çözmesi gerekiyor. Sakatların da, yavaş yavaş kadroya girmeleriyle Galatasaray gücünü sürekli hissettiren bir takım haline gelecektir.