Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '09

 
Kategori
Dünya
 

Amerika, dünyadan elini çeeekkkk!

Amerika, dünyadan elini çeeekkkk!
 

O gün çiçeklerle karşıladılar ,şimdi ise acaba yaşıyorlar mı?


Yaklaşık iki yüz yıldır Müslümanlara yeryüzünün çeşitli bölgelerinde belirgin bir şekilde hunharca kıyım yapılmakta, insanlık dramı yaşanmaktadır. Diğer adıyla da, soykırım uygulanmaktadır bu katliamlarla. Olaylardan da en büyük zararı Türk kökenli Müslümanlar görmektedir. Dünyada üç yüz milyona yakın Türk’ün olduğu biliniyor. Bilinen bir şey daha var ki, Türk kökenli milletler ne siyaseten ne de ekonomik olarak birbirleriyle bir dayanışma içerisinde olamıyorlar. Mesela AB .Birliği gibi.

Bizler birbirimizle uğraşmaktan, iktidarda kalma savaşı vermekten öte gidemiyoruz ki Dünya Türk Birliğini kurabilelim.

Bir kere kendimiz milliyetçi olamıyoruz. Milliyetçilikten kastım elbette ırkçılık değildir. Atatürk milliyetçiliğinden bahsediyorum. Oysa ki günümüzde Türk Milleti kavramı tartışılıyor ve Türkiyeli olmak görüntüsü yerleştirilmek isteniyor.

Cumhurbaşkanı Gül’ün Çin’e ziyaretinin üzerinden kısa bir zaman sonra bu olayların gelişmesi gerçekten de çok düşündürücüdür. Çin ile yapılan 56 milyon 150 bin dolar tutarında 6 ayrı anlaşma imzalandığı haberi internette dolaşıyor. Çin’den gelen 23 firma ile Türk-Çin İş Formu gerçekleştirilmiş.

Sn. Cumhurbaşkanı Gül, Çin'in dünya içinde ayrı bir dünya olarak değerlendirilmesini, bunun bu ülkenin nüfusundan, farklılıklarından ve ekonomik zenginliğinden kaynaklandığını, dünya siyaseti ile ekonomisinde ağırlığını hissettirdiğini söylemişti. İki ülkenin de kendine has potansiyelleri olduğu değerlendirmesi yaparak Çin'de Türkiye'nin tam olarak keşfedilmemiş olduğunu, Çin'in de Türkiye'de tam olarak anlaşılmadığını da söyleyerek bu ülkeyi bizlere ve de dünyaya örnek göstermişti. Bu aslında doğru bir sözdür. Yani Çin’in yükselişi.

İşte, aradan çok kısa bir zaman geçtikten sonra ülke birden karışıverdi. Birileri kumandaya bastı ve katliamlar başladı.

Amerika’yı korkutan acaba Çin’in her alanda yükselişi midir?

Dünyanın efendisi görünümündeki Amerika bu efendiliğini sürdürebilmek ve çıkarları için, sözde özgürlük adına yaptığı katliamlarla dünyayı karıştırıp duruyor.

Bana ve birçoklarına göre Çin’in ürettiği malların çoğu kalitesiz ve kanserojen maddeler taşıyor. Suni deri ayakkabılarından tutun da, diğer elektronik eşyalara kadar. Çabuk bozulan, yıpranan mallar. Ucuza mal edip ucuza sattığı için sürümden çokça kazanıyor. Bu aslında bizim paramızın hem dışarı çıkmasını sağlıyor hem de üreticilerimizi zarara sokuyor.

(Çin mallarına boykotu ben de destekliyorum.)

Çinlilerin şimdiki marifetleri ise, Müslüman Uygur Türklerinin kızlarını fuhşa teşvik etmek, evleri basarak kurşuna dizmek, 35 milyon olduğu söylenen bu halkı yok etmeye çalışmaktır. Osmanlı döneminde dört kıtaya hakim bir imparatorlukken koca imparatorluğu yıkan bunlar değil miydi? Şimdi oralarda kalan soydaşlarımızı katle başladılar ve bir yandan ordumuzu yok etmek istiyorlar.

Batı ne yapıyor? Sadece seyrediyor. Tıpkı , diğer kıyımlarda olduğu gibi.Bosna-Hersek’teki Sırp katliamı, Dağlık Karabağ ve hocalı katliamını hatırlayalım. Katliamlardan şans eseri kurtulanlar anlatıyorlardı.

“Ermeni bıçaklarından, kurşunlarından kurtulmayı başaranlar; kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar karlı dağlarda tipi altında Agdam’a gelmeyi başardıklarında çoğunun ayakları donmuştu. Bazılarının ayakları ise kangrenden dolayı kesilmişti. Ermeniler vahşetin her türlüsünü sanki ibret olsun, örnek olsun diye yapmışlardı. İhtiyar dedelerin, yaşlı anaların yüzleri jiletlerle doğranmış, genç kadınların göğüsleri peynir gibi kesilmiş, bebeklerin kafa derileri yüzülmüştü. Hocalı ile Agdam arasındaki 12 kilometrelik orman boyunca cesetler dizilmişti.”

İnsanın bunları okurken ve yazarken bile tüyleri ürperiyor. Dünya üzerinde bu kadar acımasız ve gaddarca olayları yapanlar sonra da, zeytinyağı gibi üste çıkıp insan haklarından bahsediyorlar.

Hangi insan hakları acaba? Ermeniler bir savaş anında karşılıklı ölümleri hatta Osmanlıya ihanetlerinin adını soykırım olarak utanmadan dünyaya anlatıyorlar. Ya onların halen yaptıklarının adı nedir acaba?

Bizi beğenmeyenler bize barbar diyenler bize insanlık dersi vermeye kalkanların kısa geçmişlerine bir bakalım.

<ı>
AMERİKA:
"Amerika, soykırımlara Kızılderilileri katletmekle başladı..

Amerika'nın işkencelerini belgeleyen Carol Richardson'un 'What does god require? Working to close the 'school of assassins' adlı eserinde yer alan Amerika'nın katliamları ve işkenceleri bu vahşi devletin kuruluş yıldönümünde bir daha akıllara geldi. İşte o katliamlardan bazıları:

- 1921 yılında Nikaragua'yı işgal etti. Anti-emperyalist direnişin başını çeken Sandino ve 300 kişiyi katletti. 40 yıldan fazla sürecek bir terör devrini başlattı. Sabotaj ve suikastlar düzenledi.

- 1945'te Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atarak bir anda 250 bin kişiyi vahşice öldürdü.

- 1950-53 yılları arasında yüz binlerce Koreliyi katletti.

- 1954'de binlerce Guatemalalıyı öldürdü.

- 1955'de Endonezya, Laos ve Kamboçya'da çok sayıda CIA operasyonu düzenledi.

- 1950-59: Küba'da 60 bin kişi, ABD destekli Batista birliklerince katledildi.

- 1961'de Küba'ya karşı Domuzlar Körfezi çıkarmasını örgütledi.

- 1965'de Dominik'e paraşütçülerini indirdi ve 10 bin Dominikliyi katletti.

- 1973'de Şili'de CIA'nın düzenlediği darbe ile 30 bin kişi katledildi.

- 1975'de Vietnam'dan kovulduğunda arkasında milyonlarca ölü ve sakat bıraktı. ABD'nin saldırıları sonucunda Vietnam'da milyonlarca insan yaşadıkları yerlerden sürüldü, on binlerce kadına tecavüz edildi, yüz binlerce insan sakat bırakıldı ve milyonlarca insan işkenceden geçirildi.

- 1970-75 yılları arasında Kamboçya ve Laos'ta ABD, 1 milyon insanı katletti.

- 1983'de Lübnan'a müdahale etti. 14 bin deniz piyadesinin katıldığı operasyonda binlerce Lübnanlı katledildi.

- Yine 1983'de Lübnan'a ikinci bir müdahalede bulundu. Amerikan 6. Filosu'na ait savaş gemileri Lübnan'a günlerce bomba yağdırdı.

- 1986'da uluslararası haydutluk örneği sergileyerek Libya'yı bombaladı, bine yakın sivili katletti. Ülkeye ambargo uygulayarak deniz ablukasına başvurdu.

- 1989'da Panama'ya asker çıkarttı ve 5 bin Panamalıyı katletti.

- 1991'de Irak'ın Kuveyt'e girişini bahane ederek diğer emperyalist güçleri de ardına takarak Irak halkına karşı bomba yağdırdı. ABD uçakları bu ilk Körfez Savaşı esnasında Irak halkının üzerine 12 bin sorti yaptılar.

- Somali'deki durumu bahane ederek yine diğer emperyalist güçleri de peşine takarak ülkeyi işgale girişti.

- İran'a karşı başlattığı ahlaksız ambargoyu yıllardır sürdürüyor.

- Latin Amerika'da ABD'nin bulaşmadığı savaş, katliam, insan hakları ihlali yok gibi. Nikaragua'dan kaçan işkenceci, halk düşmanı örgütleri destekledi ve Nikaragua halkının üstüne saldırttı.

- Birçok Latin Amerika ülkesinde de Ulusal Muhafızlar adı altında Ölüm Mangaları'nı örgütledi, eğitti, finanse etti, silahlandırdı ve halkın üzerine saldırttı.

- ABD son olarak Irak ve Afganistan'da yüz binlerce Müslüman’ı şehit etti, kadınların namuslarına el uzattı ve hapishanelerde on binlerce Müslüman’a sistematik işkenceler yaptı.

Amerika tüm bunları güya özgürlük adına yaptı değil mi?

Avrupa’ya bir bakalım;

YUNANİSTAN:
"1829’da Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla Mora’daki Türkler göçe zorlandı, 20 bin Türk katledildi. 1923 yılında Lozan’da imzalanan Türk ve Yunan azınlıkların karşılıklı mübadelesine ilişkin anlaşmanın ardından Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türkler üzerinde sistemli olarak 'etnik ve kültürel soykırım' başlattı. Türklerin hukuki, siyasi, kültürel ve dini haklarının kısıtlanması ibadetlerine izin verilmemesi gibi yoğun baskılar sonucu 400 bin Türk bölgeyi terk etmek zorunda kaldı."


BELÇİKA:
"1.Dünya Savaşı’nın ardından Ruanda’nın yönetimi Belçikalılara verildi. Belçika’nın sömürgesi altındaki Ruanda ve Kongo’da 10 milyondan fazla insan soykırıma uğradı."


İTALYA:
"İtalya’nın, Libya’da 1911’den 1940’lı yıllara kadar uyguladığı imha operasyonları ve çölün ortasına kurduğu toplama kamplarında yüz binlerce Afrikalı Müslüman hayatını kaybetti. İtalya diktatörü Mussolini, Etiyopya'da ve Yugoslavya'da 300 bin insanı katletti."


FRANSA:
"Fransa, 1830 yılında Cezayir’i işgal etti. 132 yıl boyunca Cezayir’i işgal altında tutan Fransa, 1954-1962 yılları arasında 1.5 milyon Cezayirliyi katletti. Fransa, 1.Dünya Savaşı’nda da 900 bin Afrikalının ölümüne sebep oldu."


ALMANYA:
"Almanlar 1933-45 yılları arasında Büyük Alman İmparatorluğu’nu kurmak ve mükemmel Alman ırkını yaratmak hedefiyle diğer milletlerden ve etnik gruplardan 21 milyon insanı topluca kurşuna dizerek, toplama kamplarında, fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek soykırıma uğrattılar. Gerek Almanya gerekse de Almanların işgal ettiği diğer ülkelerde yaşayan 2 milyon Yahudi sistematik bir biçimde vurularak, asılarak, yakılarak ve zehirlenerek öldürüldü. Almanlar 1891 yılında da hammadde ve işgücü ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Namibya’ya sömürge kurmak amacıyla çıktı. Adanın yerlileri Herero ve Namalar üzerine taarruz eden Alman askerleri yaşlı, kadın, çocuk dinlemeden 117 bin insanı katletti. Yaklaşık 132 bin yerliden geriye 15 bini sağ kalabildi."

Bu katliamları yazacak olsam sayfalar yetmez.

Şimdi kalkmışlar bize tere satıyorlar. Efendim AB ye girebilmemiz için birçok milli değerlerimizden ödün vermemizi istiyorlar. En son Türk Ordusunu parçalamak için bir sürü cambazca yasalar çıkartıyorlar başımıza. Bizlerin akıllı olup bunlara müsaade etmememiz gerekirken onların arzularına çanak tutuyoruz. Yere batsın AB ye girmek bence. Biz jeopolitik bakımdan çok önemli olduğumuz kadar akarsularımızla toprağımızla da tüm ülkelerin gözü olan bir ülkeyiz.

Osmanlı zamanında 4 kıtaya yayılmıştık. Şimdilerde oralarda kalan soydaşlarımızı katlediyorlar. Buna asla seyirci kalmamalıyız.Türkiyeyi içerden, dışardan bölmeye kalkmalarına izin vermemeliyiz.

Türkiye üzerinde tarihî emelleri bulunan bazı ülkeler, ülkemize yönelik yıkıcı ve bölücü unsurlara her türlü yardımda bulunmaktadırlar.

Bu günkü iktidarın çok aklı politikalar üretmesi gerekirken neredeyse parçalanmamız için elinden geleni yapması çok vahimdir.

AKP nin derhal toparlanması ve yanlışlarını düzeltmesi elzemdir. Kendi emelleri uğruna bir ülkeyi yok etmeye kimsenin hakkı yoktur.

Çin’de işlenen cinayetleri derhal durduracak bir şeyler yapmalılar hem de ivedilikle. Yoksa biz de Arap Birliğine döneriz. Burunlarının dibinde Filistinde katledilen dindaşlarına yapılanlara korkak ve sessiz kalmaları gibi.

Davos’ta kahramanlık göstermeye kalkan Sayın Başbakanın Uygur Türklerinin katliamı karşısında sesinin daha çok çıkmasın isterim ve unutmasın kine Arap ne de marap, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.

Ne mutlu Türküm diyene!

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..