Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Amerikan ve Türk

Amerikan ve Türk
 

John Brown's Public Diplomacy Press and Blog Review?


Amerika’ya gitmedim. Ama çok Amerikalı ile muhatap oldum, arkadaşlık kurdum. İçlerinde, ülkemize turist olarak gelmiş, emekli subaylar, askerler, politikacılar, diplomatlar, sanatçılar, yazarlar, ticaret adamları gibi çeşitli meslek mensupları vardı. Amerikalılar insan olarak genelde iyiler, samimiler ve inanırlarsa size güvenirler.

Eğer bir Amerikalı’ya aslını sorarsanız, dedesinin geldiği ülkeyi anlar ve o ülkenin adını söyler. “Peki hiç dedenin ülkesine gittin mi” dediğinizde, çoğunlukla, “hayır” cevabını alırsınız. Soyu sopu nereden gelirse gelsin, tamamen kendini tam bir Amerikan sayar ve Amerikalı olmaktan, büyük bir gurur duyar.

Peki Amerikalı biz Doğulular için ne düşünür, ne hisseder?

Her şeyden önce Amerikalı, okuduğu kitapların, işittiği haberlerin etkisi altında gelir Türkiye’ye. Bu kitaplar, genellikle Osmanlı dönemini anlatan eserlerdir. Resimler, başı fesli, bıyıklı, şalvarlı erkek, çarlı, örtülü kadındır. Amerikalı İstanbul’a geldiğinde biraz şaşırsa da satıcıları, insanları gördükçe şaşkınlığı geçer. Beyazıt'da pazar günleri kurulan ve her türlü eşyanın satıldığı bir pazar vardı. Bu pazar yerinde, satıcılar arasında kanlı bıçaklı bir kavgaya tanık oldum. Yaşlı bir Amerikan iki güzel kızı ile beraber bu kavgayı gayet sakin seyrederken kızlarına, "görüyormusunuz, vahşi doğunun pazar rekabeti" diyordu.

Ne olursanız olun, mevkiiniz, makamınız, maddi durumunuz, kariyeriniz ne olursa olsun, siz, Amerikalı'nın gözünde bir şarklısınızdır. Bunun anlamı şöyledir; siz zihninizde, bir Afrikalıyı, bir Afganlıyı nasıl canlandırırsanız, Amerikalı da sizi öyle canlandırır. Bu, ilk bakışta normal olarak düşünülse de, Afrikalı ve diğer Doğulu geri kalmış İslam ülkeleri ile aynı kefeye konmanız sizi üzer. Amerikalı vatandaş için bunun nedeni, Amerikalı'nın Türkiye’yi ve Türkleri yeteri kadar iyi tanımadığıdır. Türkiye’yi çok iyi tanıyanlar, genelde, Türkiye ile özel veya resmi görevi bulunanlar ve ülkemize çok ilgi duyanlardır. Böyle Amerikalılar , sizin bilmediklerinizi bilirler, aklınıza gelmeyenleri sorarlar, sizden iyi Türkçe konuşurlar, içinizi okurlar ve bu yüzden kendilerine güvenleri oldukça yüksektir.

Amerika Devlet Başkanı Sayın Obama, Türkiye’yi diğer Doğu ve İslam ülkelerinden ayrı tutar görünüyor. Bunu da her fırsatta anlatıyor. Laiklik, demokrasi, hukuk farklılıkları gibi. Umarız bundan vatandaşları da etkilenerek Türkiye’yi, geri kalmış herhangi bir Doğu İslam ülkesi olarak görmezler.

Bir de şu görüşmeleri, basın toplantılarını anlatan Türk spikerlerin sesleri heyecandan titremese, yorumcularımız yarım saatlik, bir saatlik görüşmedeki uzatmayı çok önemli bir şeymiş gibi görmeseler. ”Obama başbakanı arkadaş, dost olarak açıkladı.” gibi sözlerin altını , çocuk sevinci ile çizmeseler. Görüşmeden sonra, " sorunlarımız şıp diye kesilecek" sanmasalar.

Yani, üstümüzdeki kompleksleri başbakanın Obama karşısında duruşu gibi bir atabilsek.

Hüseyin Seyfi.

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..