Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

Ankara'da hakimler varmış diyebilmek...

Ankara'da hakimler varmış diyebilmek...
 

Değişim burada mı!


Geçmiş yazılarıma bakılınca görülür umarım. Salt mizah olsun diye ama olması gerekenleri dillendirdiğim yazım blog sayfalarında yayınlandı.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=132591#

Anlaşılacağı üzere söz konusu yazıda hukuk devleti olmanın gereklerini anlatmaya çabaladım. Reyting yerlerde...

Malum insan sevilmek pardon okunmak istiyor, anlaşılmak istiyor.

Gel zaman git zaman Alamanya’ya pazularına dişlerine bakarak gönderdiğimiz Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma… yabancılık çekmeyeyim diye her sakallıyı hoca sandığından kendini devletimizin gönderdiği imamlara teslim etti. Salt kendini mi? Parasını, oy’unu…

Ol cumhuriyet ki yıllarca milli görüş, vatan, millet, Sakarya ayağına gariplerin söğüşlenmesine göz yumdu.

Dinden geçinen cemaatlerin palazlanmasına, holdingleşmesine ve de hatta siyasi güç olarak muktedir olmasına farkında olmadan da olsa dayanak oldu.

Onlar ne de olsa cepte keklik oy depolarıydılar. Her lazım olduklarında oylarını seve seve gümrük kapılarına gelerek kullanmaktan başka, yılların birikimlerini “Müslüman” (!) holdinglere, cemaatlere, fenerlere bir şekilde kaptırmak gafletinde bulundular.

Cumhuriyet’in savcıları seyretti.

Cumhuriyet’in siyasetçileri seyretti.

Cumhuriyet ve cumhuriyetin savcıları, siyasetten geçinenler seyreylediler yıllar boyu sömürüyü, soygunu…

Bir garip (bizim memlekete göre garip!) alman polisi, savcısı çıkıp ipliklerini pazara çıkarıncaya kadar “özgür medya” mız dan öyle çok ses çıkmadı ne yazık ki. Yazanlar, televizyonlarda program yapanlar da ötelendi, yok sayıldı. Değil mi Tuncay Mollaveyisoğlu?

Şimdi güzide memleketimizin siyaset sahnesini kasırgaya, fırtınalara karıştıran fener hortumlaması, Alman yargısı tarafından mahkum edildi ya; “hür” yargı keyfe keder harekete geçti kağnı hızıyla. Şimdi bağımsız yargıyı izlemek lazım, desteklemek lazım hançeremiz yırtılırcasına. Amma bağımsız yargı vicdanlarda çoktan mahkum olan Almanya ve Türkiye’deki fener hikayesini hangi ucundan tutacak kim bilir? Karmaşık, soyut bir resim gibi.

Siyaset ayağı topal mı kalacak?

Cemaat ayağı?

Din sömürüsü kitabına mı uydurulacak? Bakanlar kurulunda kamuya yararlı dernek, yardım toplama kararnamesi çıkaran cenaha uzanma, sorgulama yiğitliğini gösterecek mi yargı, kim bilebilir!

Bekir Coşkun’un “göbeğini kaşıyan” vatandaş tabirinden çıkacak mı memleketin savcıları, yargıçları. Yoksa tarikatların müritlerine caka attıkları “benim şu kadar…, şu kadar…’ mim var hikayesi gerçek midir. Yani memleketin bütün kaleleri zapt edilmiş midir, anlayacağız.

İşin bir de medya boyutu var malum.

Gazetelerde “Poaş’a hayır demedik” diyen EPDK başkanının demeci. Bazı gazetecilerin “anlaşırlar” tespiti.

Sahi “biat” olur mu bu saatten sonra !

Hayır.

...

Ankara’da hakimler varmış…

Hukuk devleti.

Bağımsız yargı diyebilmeliyiz…

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara