- Kategori
- Anne-Babalar
Anneden arkadaş olur mu?

'Kendimi bildim bileli..' diye başlar bazı cümlelerimiz. Benim nasıl olup da günlük yazmaya başladığımı hatırlayamadığım durumum için de çok geçerli aslında. Bunun üzerine düşündüm, düşündüm kaynağı neresi diye, Türkçe derslerine dayanıyor sanırım 'hadi tatide ne yaptığınızı anlatan bir yazı yazın bana' diye başlayan cümleler daha sonraları eş, dost, akrabanızın size en uygun doğum günü hediyesini bie günlük olarak görmeleriyle devam eder ve öyle başlarsınız günlük tutmaya.
Erkekleri pek bilmiyorum-onlar gelişme çağlarında pek bir umursamazdırlar anlatıp boşalma hissi duymazlar:)- ama kızların çoğu günlük tutmuştur hayatının bir evresinde belki hala tutan da vardır. Ben de bir şekilde başladım işte günlük tutmaya.. Zor günler geçiriyordum, güvendiğim kimse yoktu ve annem pek de yardımcı olmuyordu bana ondan da sıkılıyordum çoğu zaman. Beni anlamıyordu.. Anneme oturup herşeyimi-hiç olmazsa bir kısmını canım!-anlattığımı hatırlamıyorum taa ki onu çözene kadar.
Benim annem aslında çocuklarına yakın olmak isteyen ve çocuklarının kendi çektiği sıkıntıları çekmemesi, zorluk yaşamaması için elinden geleni yapmak isteyen ama bunu nasıl yapcağını pek bilemeyen biri oldu, yaklaşımı yanlıştı yani kısaca:) Hep eline yüzüne bulaştırdı.. Yetiştiriliş tarzı gereği çatıştık onla hep. Ee tabi ilk çocuk olunca kabak benim başıma patladı..
Annem için herşeyden önce derslerim gelmeliydi, "lisede bir erkek arkadaşım mı?", hayatta olamazdı! 'Birbirlerini boşa seven insanlar gelecek için mi çıkıyorlardı?! Ve bunun gibi şeyler belki de çoğu annenin, o dönemin kadınlarıyla ilgili.. Ben de beni yargılamadan, benim düşüncelerimi değiştirmeye çalışmadan beni dinleyecek bişi buldum ve yazmaya başladım. Ama annemden kaçıramadım!
Aklınıza bir insanın bulamayacağı nere gelirse koydum ama o buldu! Dedim ya bana yaklaşmaya çalışıyordu. Ama dedim ya yanlış yol izliyordu!! Oysa beni düşüncelerimi değiştirmeye çalışmadan dinleseydi, karşı çıkmasaydı ya da karşı çıkcaksa bile -illa ki ben doğruyum demiyorum- daha ikna edici bi yol seçseydi ben de ona anlatırdım.
Dolayısıyla annemle hiç arkadaş olmadık biz, ben üniversiteye girene kadar:) Ben yazdım o okudu, ben yazdım o okudu.. Madem okuduğunu anlıyordun neden yazmaya devam ettin diye düşünecek olursanız eğer hemen söliyim; bir süre sora ona ulaşmak için yazdım belki beni anlar diye ama okuduğunu da yanlış anladı:) Benim olmasını istediğim şeyleri bile olmuş sandı:))
Ama yine de iyi bir anne.. Şimdi yaptıklarını şakayla söyleyip gülüyoruz o da anlıyor bişilerin yanlış olduğunu ama ANNE ya, 'evet sen haklısın..' diyemiyor. Artık günlük tutmuyorum çünkü anlatmak istediğimde dinleyecek birilerim var:)