Annelerimize Sansür

Arçelik’in maskotu Çelik’in “Benim milyonlarca annem var!” kampanyası çerçevesinde 10 anneyle birlikte fotoğrafı çekilip gazetelere gönderildi. Milli Gazete, anneleri çok açık bulup rötuşla kapattı!

Anneler günü nedeniyle birçok firma özel kampanya düzenledi. Bu kampanyaların tanıtılması için de gazetelere ve televizyonlara reklâmlar verildi. Kampanya düzenleyen firmalardan biri de Arçelik.

Yenişafak, Bugün ve Zaman gazetelerinde bile orijinal fotoğraf kullanılırken, Milli Gazete’de yer alan fotoğrafa bilgisayar programı “Photoshop” yardımıyla çeşitli eklemeler yapıldığı dikkat çekti. Fotoğraftaki anneler incelendiğinde, bazılarının etek boyu bilgisayar yardımıyla uzatıldığı, bazı annelerin ise degajelerin yok edildiği ortaya çıkıyor.
İki fotoğrafa dikkatle bakıldığında Arçelik’in maskotu Çelik hariç bütün herkese eklemeler yapıldığı hemen fark ediliyor.

Milliyetteki habere ve yapılan rötüşlu fotoğraflara bu linkten detaylı ulaşabilirsiniz.

http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&ArticleID=526360&Date=11.05.2008&ver=75

Yani haberden de anladığımız üzere annelerimize sansür uygulanmıştır. Bir reklâmın orijinaline sadece ideolojik düşüncelerle sansür uygulanabilir mi? Firmanın gazete ile anlaşmasında gazetenin firmadan böyle bir talebimi olmuştur? Firmanın bilgisi dahilinde mi yapılmıştır bu değişiklik? Firma reklâmını yapan ajans tüm bunlardan haberdar mıdır? Diye birçok soru bir anda aklıma geldi açıkçası haberi okuduğumda.

Firmalar ürününün tanıtımını bir ajansa verir reklâmını yaptırır ve reklâm satışa aynı formatta sokulur. Bir reklam üzerinde oynamak firmanın ve ajansın bilgisi dahilindedir. Firmanın bilgisi dahilinde değilse bunun büyük rakamlarla bedeli vardır. Milli Gazetenin tüm bunları bilmiyor olması imkânsız bilerek neye hangi akla göre buna cesaret edip yapmıştır orası koca bir soru işareti. Firmanın ve ajansın bilgisi içerisinde yapmışsa firma böyle bir duruma nasıl müsamaha göstermiştir bu da başka bir sorudur. Milli Gazetenin düşüncesinin altındaki gerçek hepimizce bilinmektedir. Ancak Firma bilerek bu gerçeğe izin vermişse reklamdan sansasyonel bir beklentisi mi vardır? Yoksa bizim bilmediğimiz başka bir şeye mi dikkat çekilmek istenmiştir? Arçelik gibi bir kuruluşun bu tür şeylere ihtiyacı olmadığını düşünüyorum bu konuya en kısa zamanda bir açıklık getireceklerine inanıyorum ama yine de aklıma gelen soruları sormadan da edemiyorum.

Açıkçası bu durum Milli Gazete’den beklenen ve nedenleri anlaşılan bir durum gibi görülse de verilmek istenen mesaj düşündürücüdür. “Biz istersek her şeye müdahale ederiz dikkat edin yaptıklarınıza bir gün bu uzattığımız açık yerler daha da uzayacaktır” demeye getirilmiştir bana göre.

Benim algıladığım ve kafama takılan sorular bunlardır bu durumla ilgili. Siz ne düşünüyorsunuz bu tavırdan ve özellikle firmanın kendisi bu tavırdan ne düşünüyor ne yapacak merak ediyorum doğrusu. Kısa bir zaman içerisinde de açıklık getirilmesini umuyorum firma ve ajans yetkililerinden.

Tüm annelerin anneler gününü kutluyor gelecek nesillerimizin bu karanlıklara esir olmamasını diliyorum.