- Kategori
- Bebek - Çocuk
Anneliğin keyfi...

Bir süredir sabah kahvaltı hazırlamıyorum. Bunun nedeni diyet yapmam değil tabiî ki, Ben yapsam bile oğlum var evde. Öpücük kuşum, erken kalkıp kahvaltıyı hazırlıyor. Yeşil çayımı yapıp, soğumasın diye fincanın üstünü kapatıyor. Sonra gelip beni öpücüklerle uyandırıyor. 5–10 dakika yatakta birlikte yuvarlandıktan sonra kalkıp kahvaltı ediyoruz. Arada kıyamıyorum, “Oğlum ben hazırlarım” diyorum ama şiddetle karşı çıkıyor. Canım oğlum benim. Verdiğim emeklerin bu kadar çabuk geri döneceğini düşünemezdim doğrusu.
Oğlum doğduğundan beri eşim dışında bir yardımcım olmadı. Ne anneanne, ne babaanne… Bir yıl ücretsiz izin alıp ben baktım. İki yıl bir bakıcı buldum. Üç yaşında da anaokuluna başladı. Bırakacak kimsem olmadığı için hep yanımdaydı. O okuldayken işlerimi halletmeye çalışırdım. Hem benim, hem oğlumun sağlık sorunları olduğunda çok zor günler yaşadık. Belki bu nedenle ikinci çocuğu doğurmaya cesaret edemedim, gerçekten zorluklarla büyüttüm oğlumu.
Ama şimdi… Bütün bu zorlukları biliyor da bana unutturmaya çalışıyor gibi bir hali var. Arada bir ders, sınav ve en çok giyinme konularında takışsak ta, asla dargın duramaz. Sevgi dolu, acıma hisleri olan, merhametli, yardımsever, iyi bir çocuk o. İnanın bu sözlerimde “kuzguna yavrusu…” durumu yok. Çünkü öğretmeni de aynı şeyleri söylüyor oğlum için. Bütün bunlardan mutluyum evet, ama dışarıdaki kurt dünyayı düşündükçe öyle korkuyorum ki...