- Kategori
- Müzik
- Okunma Sayısı
- 1036
Antalya'da "1001 Gece"

Cihat Aşkın, Fazıl Say'ın "Harem'de 1001 Gece" adlı eserini seslendirdi.
İlginç bir rastlantı mı, yoksa bilinçli bir seçim mi bilemem ama, cuma akşamı konserinde, konuları farklı da olsa iki "1001 Gece" dinledik.
İlki, Fazıl Say'ın "Harem'de 1001 Gece" adlı Keman Konçertosu, Luzern Senfoni Orkestrası'nın (İsviçre) siparişi üzerine bestelenmiş. Müzik otoriteleri, Say'ın bu eserle, ülkesinin geleneksel müzik kültürü ile Avrupa müzik kültürü arasında önemli bir köprü oluşturduğunu belirtmektedirler. Ve modernite ile birlikte Türk müzik kültürünün etkilerini ve keman çalma sanatının inceliklerini başarıyla birleştirdiğini kabul etmektedirler.
Harem'de 1001 Gece'nin ilk seslendirilişi, 20 Şubat 2008 akşamı şef John Axelrod yönetimindeki Luzern Senfoni Orkestrası ile İsviçre'de gerçekleştirilmiştir. Solist Paticia Kopatchinskaja kemandaki ustalığını bu konserde de göstermiş, müzikseverlerin büyük beğenisini kazanmıştır.
Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, ünlü kemancımız Cihat Aşkın'a eşlik etti. Ülkemize müzik eğitimi alanında da önemli katkıları olan Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları (CAKA) Bursa ve İstanbul'dan sonra Ankara'da da faaliyet göstermeye başladı. 8 Mart 2011 günü Ankara CAKA'yı açtılar. Değerli sanatçı-eğitimci Prof. Cihat Aşkın'a ve değerli müzik eğitimcisi Semra Fayez'e başarılar dilerim.
Patricia Kopatchinskaja(PatKop) dışında başka kemancıdan dinlememiştim Say'ın eserini. PatKop, bu eserle birlikte iyi kemancılığının yanısıra, şov gücünü de öne çıkartan bir sanatçı. Akşamki konseri çok sakin; gösterişsiz, abartısız mimiklerle dinledik değerli sanatçımızdan. Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nı Şef Damian Iorio yönetti. AKM Aspendos Salonu'nu dolduran sanatseverler, ADSO eşliğinde Cihat Aşkın'ın seslendirdiği Fazıl Say bestesini coşkuyla alkışladılar.
İkinci bölümde Nikolay Rimski-Korsakov'un "Şehrazat"ı seslendirildi. Konusunu Binbir Gece Masalları'ndan alan bu senfonik süit, N.Rimski-Korsakov'un en sevilen eseridir. Doğu dünyasının büyülü, zengin, etkileyici renkleriyle süslüdür. 1888 yılında yazılmış, 1889 da St. Petersburg'da seslendirilmiştir. Süit boyunca duyulan iki ana motiften birisi; güzel, kurnaz Şehrazat, diğeri de kendisine bir masal anlatmasını isteyen sert, buyurgan Sultan Şehriyar'ı belirler. Solo keman işveli Şehrazat'ı anlatmaktadır. İkinci bölümdeki fagot Prens Kalender'in, sadakayla geçinen bu garip keşişin öyküsünü anlatır. Üçüncü bölüm Genç Prens ile Genç Prenses'in aşk ilişkilerinin şarkısıdır. Bağdat'ta bir şenliği anlatan son bölüm, Şehrazat'la Sultan Şehriyar'ın evlendiklerini bildiren mutlu bir hava içinde sona erer.
Herkesin evine mutlu döndüğü güzel bir konser akşamıydı. Tüm sanatçılarımıza teşekkür ederim.
Uzun zamandır işlerimin engel olması yüzünden blog yazamıyordum. Hatta ADSO konserlerinin bir kısmını da kaçırdım. Böylece, blog dostlarımıza yeniden merhaba deme şansım oldu.
Kaynak: Dinleyicinin Kitabı, Üner Birkan ve ADSO Konser Notları
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Ne mutlu size ve bize, müzik bilginizi aktararak ne zamandır unuttuğumuz bilgileri tazelememe neden oldunuz. Saygılarımla sayın arkadaşım. Ayrıca misafirperverliğiniz için de şükranlarımı sunuyorum. Ayşen Kura
Ay Şen 20.03.2011 9:54- Cevap :
- Çok teşekkürler Ayşen hanım. Aklımın erdiği ve bilgimin yettiğince paylaşmaya çalışıyorum. Sizi konuk etmek bizi mutlu etti. Değerli dostlarla güzel bir toplantı yaptığımızı düşünüyorum. Umarım herkes mutlu olmuştur. H.H.Dulun 20.03.2011 16:53
Ne mutlu sana Hasan Hüseyin bey, müzikle can dostsun. Müzik, duygulu yüreklere, algılayabilen beyinlere, hassas iç dünyalara hitabeder...Ruhsal doping yapar. Selamlarımla ablam...
Yurdagül Bağci Alkan 12.03.2011 21:05- Cevap :
- Çok teşekkürler. Haklısınız, müzikle can dostuz:) Müzik, yaşamımın her anında, her zaman var; ruhumun gıdasıdır çünkü. Selamlar, saygılar. H.H.Dulun 13.03.2011 10:09