Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Ocak '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Antalya'da yaşamak

Antalya'da yaşamak
 

Adı Turgay’mış… Vitamin barı işletiyor.

Bir tarafta sauna, saunanın hemen yanında buhar odası, buhar odasının hemen yanında jakuzi… Diğer bölmede kapalı yüzme havuzu…

Vitamin bar, bu mekânları cepheden gören bir noktaya kondurulmuş. Önünde tabureler… 102 ekran bir televizyon… Hafif hafif çalan müzik… Bar tezgâhının üzerinde yanan mumlar…

Haftanın en az dört günü akşam saatlerinde bu komplekste geçiriyorum zamanımı. İşten çıkıyorum, eve uğruyorum, malzeme çantamı alıyorum ve sahildeki spor kompleksine geçiyorum. Bir saatlik cardio, kısa bir süre ağırlık çalışması, sonrasında yüzme, sauna, jakuzi derken saat 22.00 sıralarında kompleksten ayrılıyorum.

Zaman zaman vitamin barda bitki çayı içiyorum. Sauna öncesi iyi oluyor.

Turgay… Vitamin barı işleten çocuk… Henüz daha bir ay ya oldu, ya olmadı. Van depreminin mağdurlarından… Deprem sonrası kız kardeşinin yanına Antalya’ya geliyor ve kendisini bir anda vitamin barı işletirken buluyor.

Kız kardeşi mi?

Spor kompleksinin hocalarından.

Ve derken…

Bitki çayım hazırlandı, önüme geldi. Yanında bir dilim limon… Kabuğuyla birlikte limonu ağzıma attım ve çaydan bir yudum aldım.

Gözüm televizyonda, haberlerde.

Yer Konya…

Aşırı buzlanma ve sis nedeniyle yaşanan trafik kazasında 25 araç birbirine girmiş.

Ve sonraki haber…

Haber bültenleri kaza haberleriyle dolu. Konya sonrasındaki haber Afyon’dan… Yine sis, yine buzlanma… Zincirleme kaza. Araçlar birbirine girmiş, araba olmaktan çıkmış. Ve sonra bir başka haber… Yer Balıkesir… Yine sis, yine buzlanma ve kar… Trafik kazası, ölü sayısı dört…

“Van nasıl?” diye sordum Turgay’a.

“Van bitti, bir şey kalmadı Van’da” dedi.

Evinin yıkılacağını söyledi Turgay. Ev arıyormuş. Van’daki evi yıkılacağından eşyalarını 15 gün içerisinde ev tutup Antalya’ya getirmesi gerekiyormuş.

Gözüm televizyonda. Haberler iç karartan cinsten. Bütün Anadolu kar altında. Her yerde buzlanma ve sis… Depremzedelerin hali perişan…

Turgay “Antalya’da yaşayanlar ne kadar şanslı” dedi.

“Doğru” dedim ve ekledim, “Sende artık şanslılar kervanına katıldın”.

Dün sabah…

Tiril tiril bir güneş vardı Antalya’da. Masmavi bir gökyüzü, insanın içini ısıtan bir güneş…. Ocak ayında bu denli güneşli bir hava… Hava soğuk olmasına soğuk ama diğer yerleri görünce, Antalya’ya soğuk demek olası değil. En azından insanın içini karartan kasvetli bir hava yok Antalya’da.

Bugün mü?

Parçalı bulutlu, yumuşak bir hava var Antalya’da. Belki yağmur yağar. Yağmur yağsa ne iyi olur.

Gözüm Bey Dağlarında.

Bey Dağlarının dorukları karla kaplı. Nede çok severim Bey Dağlarının bu halini. Taç giymiş gelin gibi gelir bana Bey Dağları bu mevsimlerde.

Turgay doğru söylüyor.

Antalya’da yaşayanlar gerçekten çok şanslı.

  

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara