Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '09

 
Kategori
Antalya
 

Antalya Geceleri

Antalya Geceleri
 

her güzelliğin bir bedeli var...


Başlığı görünce, eğlence mekanlarından söz edeceğim kanısı uyanabilir.Ben, bildiğimiz "gece"den söz edeceğim.Gençler, deniz sevenler,denizden yararlanma olanağı olanlar için, Antalya'nın Temmuz, Ağustos'u; özlenen beklenen aylar.Bizim gibi, nüfus kağıdı yeni olmayanlar için ise, bu aylar Antalya'dan kaçmak için can attığımız zamanlar.

Çocukluğumuzun geçtiği bahçeli, tek veya iki katlı evlerin olduğu Antalya'da yazlar, bu kadar çekilmez değildi.Çünkü,"meltem"estiğinde, her ev, her can bundan nasibini alırdı.Şimdilerdeyse, beton bloklar, bu deniz esintisinin önüne Çin setti gibi gerildiği için , iç kesimlere ulaşamıyor.Ulaşsa bile,beton sıcaklarına karışan rüzgar, hamamdan gelir gibi nem getirmekten başka bir işe yaramıyor.

Gündüzleri, şöyle böyle klima eşliğinde geçen zaman, geceleri daha bir zor geçiyor; genç ve para sorunu olmayan kesim dışındakiler için...Özellikle de çalışanlar, hasta ve yaşlılar gece olsun da biraz nefes alalım diye güneşin batışını beklerler sabırsızlıkla.Ama ne mümkün, sanki görünmez bir güneş vardır Antalya'da geceleri...Yastıkla savaş başlar, yatağa girdiğinizde ;sağınıza solunuza dönmekten bitap düşersiniz,uykuyu sabaha karşı anca yakalayabilirsiniz.Pencere açmanız ancak sinek teli varsa mümkün olabilir, aksi takdirde her çeşit uçan mahlukla geceyi geçirmek zorunda kalabilirsiniz.

Biz Kepez üstündeki köylerden birinde oturuyoruz.Geceleri sıcak ve nem, aşağısı(merkez)kadar etkili olmuyor.İç Anadolunun serinliğini, hiç olmazsa geceleri hissedebiliyoruz.Hafta sonu Antalya'nın yaylalarından olan Korkuteli'ne bir arkadaşın davetine gittik.Sadece 45 dakika uzaklıkta olmasına karşın ne kadar farklı bir iklim . Kuru ve serin havasını duyumsadığınızda çölden vahaya gelmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi.Hele o, şehir merkezinin biraz dışındaki bahçeli evler, sitelerin olduğu yerleşim yerleri.Adım başı;vişne,şeftali,erik, armut ağaçları...Akşam, üzerinize ceket almadan balkonda oturamıyorsunuz.

İnsanın eve dönerken oradaki havayı depolayıp getiresi geliyor.Yalnız; gençlerin , sıcak falan umurlarında değil.Ailelerinin yaz için burada bulunmalarından hiç hoşnut değiller.Sosyal etkinlikler ve deniz olanağından yoksun oldukları için sık sık Antalya'ya gidip geliyorlar.

1 Temmuz -31 Ağustos arasındaki zaman dilimi, denizle çok sıkı fıkı olmayan, sıcaktan ciddi anlamda rahatsız olanlar için Antalya'dan kaçış günleri.Ertesi güne, dayak yemiş veya üzerinizde bir ton yük varmış gibi kalkmak yerine, uykunuzu almış olarak ,mis gibi bir yayla havası eşliğinde kahvaltınızı yaparak, güne başlamak ne güzel olur değil mi...Eh ne yapalım; kalan 10 ayın,özellikle de baharlarının hatırına çekiyoruz Antalya'mızın sıcaklarını...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..