Apo'ya selam, açılıma devam!

Demokrasi ile yönetilen ülkeler içinde terörizmin zafere yaklaştığı tek ülkedir Türkiye. Öyle bir ülkeyiz ki, yıllarca kellesini getirene servet ödeyeceğimiz bir teröristbaşının oyuncağı olma durumundayız adeta. Ağzının içine bakar, birşeyler söylemesini bekler, ondan medet umar hale gelebilmekteyiz zamanla.

Nasıl kıvranıyordu daha ilk duruşmasında teröristbaşı:
-Beş para etmezin teki olabilirim ama, bir kalemde PKK'yı bitirecek güç var bende.

Böyle diyordu yalvarırcasına. Yani, öldürmeyin beni, kıymayın bana. Benden faydalanın PKK'yı bitirin, diyordu ölmemek için. Biz ne yaptık? Onu dinledik, besledik. Şimdi neredeyse biz ona yalvaracağız:
-Hadi bize bir yol haritası göster. Ne yaparsan sen yaparsın.

Yazıklar olsun!

Bu haliyle her türlü açılım bu ülkedeki Kürt sorununa bir de Türk sorunu ekler bu bilinmelidir. Hiçbir Türk'ün, mevcut süreç ile sorunlara çözüm aranmasına razı olabileceğini zannetmiyorum, olmamalıdır da. Bir memleket sorunu varsa, bu o ülkenin bütünlüğünü parçalama hedefi ile kurulmuş ve kanlı eylemler yapmış bir terör örgütü ve onun açık destekçisi olan bir siyasi parti muhatap alınarak çözümlenemez. Terör kazanamaz, kazanmamalıdır da.

Halkın beklediği ve olması gereken süreç şöyledir:
- Sadece vatan hainliğini kapsayacak şekilde idam cezası geri getirilir.
- Böylelikle teröristbaşının tekrar yargılanmasının önü açılır ve müebbet ceza idama çevrilerek uygulanır.
- DTP kapatılır ve mensupları yargılanır.
-Tüm bunlardan sonra 3 ay süre verilerek PKK'dan kaçıp devlete sığınanlara sınırlı af getirilir.
-Süre sonunda K.Irak ve ülke içinde polis-asker işbirliği içerisinde kapsamlı bir PKK operasyonu yapılır.

Tüm bunlardan sonra, yani terör sıfır ya da sıfıra yaklaştığında doğu ve güneydoğuya hızlı bir yatırım sürecine girilir. Sonuçta, temel olarak sorun işsizlik ve açlıktır. Bu bağlamda, bölgeye hızla yeni demiryolları, havalimanları ve karayolları yapılarak ulaşım sorunu çözülür. Hem devlet, hem de özel sektör ile yeni fabrikalar, iş sahaları açılır. Ardından yeni okullar, hastaneler ve şu anda adına açılım dediğiniz ama henüz bizim bilmediğimiz aklınızda ne varsa yapılabilir. Böyle bir süreç, herkesin kabul edebileceği ve makul olan yoldur.

Bu yoldan başka yola sapanın sonu bilmem ne haldir.