Arap tayı gibi sonradan açıldık..

Dün akşam Milli Takımımız Çek Cumhuriyeti ile yaptığı guruptan çıkma maçında, 70 dakika 2-0 mağlup durumda iken, turnuvanın mağlubiyetten maçı çeviren tek takımı olma özelliğini yine kullanarak, yaşlı ama tecrübeli vede disiplinli oynayan Çeklere karşı 3-2 galip gelmesini bildi. Bu gece gerçekten de mucizeler gecesiydi, Dünyanın bir numaralı kalecilerinden Cech’in topu bu maçta elinden kaçırarak ikinci golü yemesi, bir mucize değilde nedir? Kohller’in 2-0 galipken kaleci Volkan ile karşı karşıya kalıp topu dışarı atması mucize değilde nedir.? Volkan’ın akıl almaz bir şekilde maçın uzatma dakikalarında Koller’i iki eliyle itip yere düşürmesi akabinde kırmızı kart görmesi, üç oyuncu değiştirme hakkını kullandığımızdan kaleye “cesur yürek” Tuncay’ın geçmesi ve kaleye top gelmeden maçın bitmesi, bu mucize değilde nedir?

Ama birileri artık Volkan’a gerekli uyarıları doğru bir şekilde yapsın, hemde önüne tüm yaptığı akıl almaz davranışları göstererek, ne zaman ne yapacağı belli olmayan bu davranışları artık bıraksın, bir iyi oynayıp, onu cepten yemek nereye kadar, hem hadi ilk gol neyse ama, ikinci golde topu kale cizgisinden bir adım önde karşılasa çıkarabilecekti.. Maçı kazandık, yoksa tersi bir sonuçta Volkan’ın belkide hayatının en büyük eleştirilerini alacağı basınla olan ilişkileri sebebiyle kesin gözüyle bakıyordum.Allah’tan mucizeler geçesinde bunlar olmadı.

Birde sezarın hakkını sezara verelim, bize bu gecenin mucezeyi gerçekleştirmek adına, tecrübesini konuşturan, Fatih terim hocayı kutlamak istyorum.Yaptığı değişiklikler ile mucizeyi adeta yarattı. Ama esas aslan payı tabiki futbolcularda, eğer sende o hırs yoksa sabaha kadar oyna mucizenin yerini hüsran her zaman alır. Ama Arda, Tuncay Nihat, Servet, Hamit ve diğerleri, yürekleri ile oynadılar, biz Türkler nasılki sevincimizide üzüntümüzüde uçlarda yaşıyorsak, hırsımızıda en uç noktada kazanmak adına sahaya yansıttık. Hiç yenemediğimiz çekleri son 20 dakikada perişan edip, Hırvatistan ile belkide tarihimizin en önemli maçına çıkacağız. Hırvatlar çabuk oynayan, ayağa pas ile topu daima kendilerinde tutan, iyi bir takım, ama bizde bu turnuvada, mağlubiyetten maçı çeviren tek takımımız, onun için kimseden korkacak, çekinecek bir şeyimiz kalmadı..Sonuna kadar devam...

Başaracak güç futbolcularda mevcud, tek şey, yeterki isteyelim.

Haydi Türkiye, bu seferde dök sokaklara bizleri..haydi..

Not, Maçtan önce beni arayan sevgili dostum “AKDENİZLİ” maçın 3-1 biteceğini söylemişti. Maç öncesi olmaz bir tahmin diye düşünmüştüm, ama maç 3-2 bitince “sanırım dedim yağmur nedeniyle bir gollde sapma oldu” diye takıldım. Ona da burdan teşekkür ederken baskıda olan 2. kitabı için başarılar diliyorum.İkinci kitap çıktığında sanırım çoğu kitap sever beğenecek..