Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Haziran '18

 
Kategori
İlişkiler
 

Aşk Asla Pişman Olmamaktır

Aşk Asla Pişman Olmamaktır
 

Duygu Asena bir erkek kahramanının ağzından şöyle yazar kitabında: “Eğer onunla birlikte olmasaydım, erkekliğim bu kadarmış sanacaktım ömrüm boyunca.”

Böyledir, bir gün karşına biri çıkar ve sen o güne kadar hiç yaşamamış olduğunu anlarsın. Hiç sevmemiş, hiç sevişmemiş…

Bir milattır o, hayatının bundan sonrası için bir başlangıç noktasıdır. Öncesi unutulmasa da  belleğin en kuytularına itilmiştir. O güne kadar yaşanan her şey yok hükmündedir. Kocaman, karanlık bir boşluktur. Yaşanmamışlıktır.

Onunla her şeye yeniden başlarken, her şeyin ne kadar farklı olduğunu keşfedersin. Her gün önünden geçip gittiğin ağaç bile  bir başka görünür gözüne. Yüzünde hep saklı bir tebessüm dolaşır durur gün boyu. Daha önce de sevmişsindir ama bu kez hiç yaşamadığın duygular vardır içinde. O güne kadar hiç tatmadığın, bilmediğin, duymadığın hazları yaşıyorsundur. Ya, öncesindeki aşklardır yalan olan, ya da bugünkü duyguların aşkın da ötesindedir.

Her şey biraz düş, biraz masal gibidir. Gerçek olan sadece sözcüklerdir.  Her sözcüğün ruhuna dokunması tensel bir dokunuştan daha sahicidir. Öyle ki en kuytularında gezip dolaşmasına izin verirsin o sözcüklerin. Saklı bahçenin tek özel ziyaretçisidir o sözcükler.

Onu düşlerinde hayal gücünle besler, büyütürsün. Düşlerinin hamalı olmak da güzeldir aslında. Bir sevgiyi yüreğinde taşımanın o tarifsiz mutluluğunu, onun düşsel olması elbette gölgelemez. Aksine ne onu yorar, ne seni incitir. Sadece düşsel yanılgılarını sevgi olarak algılayanların hayal kırıklıkları kaçınılmazdır, derken Ortega haklıdır elbet, ama sizin sevginiz bir yanılgı değildir. Evet, gerçekleri görmemiş – belki de görmek istememiş- olabilirsiniz ama sevginiz gerçektir. Bunu kimseye ispat etmek, inandırmak zorunda değilsiniz. Bu çaba belki de sizin yanlış anlaşılmanıza neden olacaktır. Ne olursa olsun, o sizin sevdiğiniz, özeliniz, değerliniz, kıymetlinizdir… Ve bu duygularınızın sorumluluğu sizindir. Tam da Aytmatov’un söylediği gibidir: “İnsan her şeyi anlatamaz. Zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.” O duyguyu sadece hisseder ve yaşarsınız. Her ne kadar aşk iki kişiliktir dense de sevgi genelde yalnız yaşanır…

&

Özlemine yenik düştüğünüz, delirdiğiniz günler de olacak mutlaka. Canınız yanacak. Kimselere anlatamadığınız o duygu yoğunluğu içinde hasta bile olacaksınız. Kimse sizi bu kadar üzen şeyin ne olduğunu bilmeyecek. Yıpranacak, eskiyip eksileceksiniz… İçinizdeki boşluk hayaliyle bile dolmayacak. Olmayacak bir düşün peşinde ve boş hayaller kurmanın saçmalığı içinde hiç olmadığı kadar ağır geçecek zaman. İçinizdeki ıssızlık büyüdükçe, anlamı olan her şey küçülecek.

Ama hiç pişmanlık duymayacaksınız.

Her şeye rağmen yaşanmışlığın verdiği mutluluk içinizde bir yerlerde hep sizinle olacak.

 Aşk da asla pişman olmamak değil midir zaten?

 

 
Toplam blog
: 235
: 2079
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara