Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk ateşi!!!

Aşk ateşi!!!
 

Sevmek yasaktı bir zamanlar! Ve yılın on iki ayı hep güz mevsimiydi nedense?

Gecelerdi her şeye gebe olan, ancak hiçbir zaman hayalleri doğurmayan..

Ailelerinin rızası olmayan aşk’ın aşk olması mümkün değildi çünkü.

O birbirlerini çok seven gençler arasında bitmezdi ah çekişler..

Ya anan beni beğenmezse inancı hakimdi, yada babam kemiklerimi kırarsa korkusu!!

Bu nedenledir ki, ya köy çeşmesi başında, yada samanlıklarda yaşanırdı aşklar..

Ama bilinmezdi ki, o dayak bu aşk ateşini söndürmez aksine alevlendirir....!

Verdim gitti sözü için canlar bile verilirdi gerekirse!!

Kaçmak yada kaçırmak mı?

Her babayiğidin harcı değildi!!!

Öncelikle aile şerefinin iki paralık olması söz konusuydu çünkü..

Rezil rüsva olmak vardı elaleme..

Telli duvaklı çıkmak varken, eceline mi susamıştı evin kızı!!!

Evlenmek kriteri; kızın hamarat mı hamarat, damadın ise ekmeğini taştan çıkartacak özelliklere sahip olmasıydı sadece.

Bu şartlar oluştuğunda tek bir ses çıkardı hep bir ağızdan.

“Hadi hemen everelim, yuva kursunlar olsun bitsin”

Daha fazla gerek yok milletin ağzında sakız olmaya !!!

Nur topu gibi çocukları olur.

Hem de bir düzine.

Bıcır bıcır evin neşesi gelir.

Büyüğe dar geleni küçüğü giyer.

Sofraları bereketlenir hem.

Yani olay tabak ilavesinden ibarettir sadece,

Allah rızkını verir korkmayın....

Sevmek mi?

Karın doyurmaz ki!!!!!

Bu nedenledir ki, anne baba zoruyla bir başkasıyla evlenenler, çoluk çocuğa karışmalarına rağmen içlerindeki ilk aşk ateşi bir ömür boyu sönmez!!!

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..