Aşkın suyu kesilmiş, kim kapattı vanaları?

Aşk her zaman gelmez mi insanın içinden. Bazen suların kesmesi gibi kesili miverir? Bir gider, bir gelir yani. Musluğu açınca su yerine ''tısss' sesi duyunca nasıl moraliniz bozulur. İşte aşkta bazen çıkarıyormuş bu sesi. Tam en şiddetli zamanı işte diyorsunuz, ama tam bir hayal kırıklığı geliyor arkasından. ''Tısss'...

Demek ki aşkta bazen kesintiye uğrayabiliyormuş. Peki ama suyu kesen belli, susuz kalan belli. İyide aşkın suyunu kim neden keser, onu anlamaya yetmedi aklım. Bırak kardeşim şırıl şırıl aksın. Suya alıştık da, sebebi de belli kesmesinin. Küresel ısınma. Aşktan ne istersin. Yoksa oda mı aldı nasibini küresel ısınmadan? Yoksa başka şeyler mi var bu kesintiye sebep olan.

Yahu ben kendimi de anlayamıyorum. Su kestiğinde bile bu kadar asabi olmuyorum. Ne var yani sanki, alt tarafı aşkın boruları pislikten tıkanmış olabilir, aşk karın doyurmadığı için aç kalmış bayılmış olabilir. Yada çıkmaz bir yoldadır şu an geçit arıyordur belki, kimbilir.

Kesilen kesilene bu aralar. Sular kesilir, aşklar kesilir, yaz mevsimi malum sünnet çocukları kesilir. Yeter artık kardeşim, bırakın şu kesme işini. Birazda bırakın kendi haline. Aksın, taşsın sular; coşsun, çağlasın aşklar. Susuzluğun çaresi var idare etse de, etmese de. Doldur evde ne kadar bidon, şişe, kova varsa. Depola bir yana. Musluktan şırıl şırıl akması gibi olmaz ama idare eder hiç değilse bir süre. Ama aşkın yerini nasıl dolduracağım, sorun orada.

Bakın demedi demeyin, çok asabi oluyorum aşk kesintilerinde. Yahu bırakın aksında aksın, hatta israf olsun. Ya da hiç akıtmayın umudu keselim, unutalım, alışalım yokluğuna. Böyle ucundan gösterip sonra kaybolmayla olmuyor bak.

Asabiyetim bozuluyor sonra. Aşkınızın vanasına dikkat edin, patlak, çatlak yada kapalı kalmasın.