Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '09

 
Kategori
Güncel
 

Atama mektup...

Atam... Her 10 Kasım'da hüzünlenirim, genç yaşta ve daha yapacak şeylerin varken, amansız bir hastalık yüzünden gidişin yüzünden. Sana olan minnetimin ezikliğinden, bize bıraktığın onca değere ihanet edenlere seyirci kalışımın ızdırabından hüzünlenirim. Şimdi, bu 10 Kasım'da içinde bulunduğum hislere hüzün demek hafif kalır. Acı çekiyorum Atam... Yaşım büyüdükçe, idrak sınırlarımın genişlemesinden mi yoksa gerçekten acı olayların içinde yaşıyor oluşumdan mı bilmiyorum ama, içim yanıyor. Üzülüyorum ama elimden gelen yetmiyor, senin bize bıraktıklarını korumaya. Senin hayatını ortaya koyarak, milletinle sırt sırta, omuz omuza, canla, kanla kazandığın vatan toprakları ne hale geldi görmek istemezsin. Bütünlüğünden asla ödün vermediğin vatanımız, onu bölmek amacıyla dağlara çıkmış eşkiyaları bağrına basan yöneticilerin elinde inim inim inliyor. Senin kurduğun Cumhuriyet'in emanetçileri, çoluk çocuk demeden katleden terör örgütü mensuplarını bağrına bastığı yetmezmiş gibi birde onlara para, pul, iş, aş, yaşam vaadediyor. Oysa ki, üniversite okumuş, aydın, pırıl pırıl, Cumhuriyet gençleri işsizlikten kıvranıyor Atam... Ruhun hissediyor mu acımızı bilimiyorum ama sana çok ihtiyacımız var Atam. Hemde çok...

Atam... Ben bu 10 Kasım'da sadece senin ölümüne değil, bıraktığın değerlerin yavaş yavaş tükenişine üzülüyorum. Hani sen demiştin ya: "Benim naçiz vucudum elbet bir gün toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır", tek tesellim bu söz artık.. Bir de asıl emanetçilerin olan Türk gençliği umutlandıyor zaman zaman beni.. Meşaleni taşıyan gençler mevcut meraklanma. Onların yollarını tıkayan, vatanı kendinin tekelinde zanneden, topraklarımızı parselleyip satan, bölücülere kol kanat geren, çocukları eğitimsizleştirip bilimsel düşünen beyinleri yok etmeye çalışan, vatanı bir örtünün altından yönetmeye çalışan, senin hiç tasvip etmeyeceğin kararlara imza atan iktidarlar gitmeye mahkumdur nasılsa. Beni asıl üzen şey, bu iktidarların ardında bırakacağı derin yaralar Atam. Sen de biliyorsun ki, yurdumuzun derin yaraları var zaten Atam. Sen yaralı yurdumuzun yaralarını sarıp, iyileştirip, bize armağan etmiştin.. En derin yaraları sen o büyülü ellerinle iyileştirmiştin. Yine yaraladılar, yine yaralıyorlar... Yaralarımızı saracak yeni Atatürkler yetiştirmeliyiz. Senin istediğinde buydu zaten. Şu an ki başbakanımızın istediği gibi en az üç çocuk doğurup ve onun istemediği gibi Atatürkçü evlatlar yetiştirmek istiyorum. Evlatlarımın bir gün ülkeyi yönetmelerini istiyorum. Önüme gelen herkese seni anlatmak istiyorum. Elimden başka ne gelirse yapmak istiyorum... Seni ebediyyen yaşatmak için elimden ne gelirse...

Atam, sözlerimle seni üzmek istemem bu yıl dönümünde... Ama biliyorum ki sen hissediyorsundur olup biteni... Bense bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve seni yürekten seven bir Türk kadını olarak içimi dökmek istedim. Seni çok özlüyorum, çook...

 
Toplam blog
: 47
: 793
Kayıt tarihi
: 17.10.09
 
 

Yaşıyorum, yaşadıkça öğreniyorum, öğrendikçe düşünüyorum, düşündükçe çözümlüyorum, çözümledikçe y..