Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '08

 
Kategori
Özel Günler
 

Atatürk'ü anlayamamak

Atatürk'ü anlayamamak
 

Sabahın benim için erken sayılabilecek bir saatinde kalktım. Karnımı doyuracak bir şeyler arar dururken kulağım sokağın başındaki ilköğretim okulunda takılı kaldı. Benim de sekiz sene okuduğum ilköğretim okulunun giriş ve çıkış zilleri ile törenlerinde yapılan konuşmaları duymak zor değil. Zaten okula giderken de zil çaldığında evden çıkardım; o derece yakın okul ile benim evim.

Sabah alışkanlığı ile kendimi balkona attım, çevreyi seyrederken kulağım hala okulda. 10 Kasım günü 09.05’te saygı duruşu yapıldı. Sıra günün anlamını belirtmekte. Çocuklar şiirler okuyor. Atatürk sevgisi ve aşkı gönlümüzde(!)

Mikrofonu alan yeni çocuk başlıyor okumaya. Şiir çok tanıdık 6. Sınıfa giderken bir kız arkadaşımla beraber bizler de seslendirmiştik. Halim Yağcıoğlu’nun Atatürk’ten Son Mektup adlı şiiri. Atatürk’ün ağzından bugünleri anlatan ibretlik bir eser aslında.

Şiiri paylaşayım…

<ı>Siz beni hâlâ anlayamadınız.
Ve anlamayacaksınız çağlarca da...
Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz.
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.
Mustafa Kemal’i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin?
Mustafa Kemal’i anlamak yerinde saymak değil.
Mustafa Kemal’in ülküsü, sadece söz değil.

Bana, muştular getirin bir daha,
uygar uluslara eşit yeni buluşlardan…
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı?
Mustafa Kemal’i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

Hâlâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
hâlâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz.
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın!
Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların..
Mustafa Kemal’i anlamak göz boyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil..

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız ;
laboratuarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı... Kitaplar...
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
Mustafa Kemal’i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü.
Görüyorum ki, hâlâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen?
Mustafa Kemal’i anlamak itişmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter!
Mustafa Kemal’i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil...

Heyecanla ezberlemiştik bizde bu şiiri, aynı heyecanla seslendirmiştik. Çocuğun provasını dinlerken hatırladığım kısımlarına eşlik ettim. Zihnime kazınmış…

Anlayana çok şey ifade ediyor. Kendimizi sorgulamamız lazım.

Sekiz yıllık süreçte klasik bayram ya da anma törenlerimizde değişen bir şeyler olmamış demek ki. Atatürk hala mezarında, bizler aynı yerlerdeyiz.

Okul yönetimlerinin çocuklara eziyet gelen bu törenlere biraz renk katmaları taraftarıyım.

Bizler ilköğretimdeyken törenlere bahane bulup gitmemek için her yolu denerdik. Bir anlamda bu gibi günler ve etkinlikler bizler için birer tatil görevi görürdü.

Fazla da haksız değilmişiz aslında. Geçen yıllar değişmeyen zihniyetler. Atatürk’ü farklı şekillerde analım artık…

Ayakta saatlerce bekletilen çocuklar yerine koltuklarda oturmuş, ısıtmalı yerlerde ilgi çekici, görsel düzenlemeler yapalım.

Lütfen!

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

abtokmakoglu@gmail.com

<ı>

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..