Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '17

 
Kategori
Güncel
 

Atı alan Üsküdar'ı geçti !

Atı alan Üsküdar'ı geçti !
 

Tarihi referandum dün yapıldı.
Sonuçlar kesinleşmeden, hele bir de YSK, oyun esnasında kural değişikliğini neden yaptığını açıklamadan balkon konuşmaları geldi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendisine destek vermek için toplanan kalabalığa yaptığı konuşma esnasında " Kimse sonucu küçümsemesin. Atı alan Üsküdar' ı geçti" dedi.
Dedi de, Üsküdar'da bile HAYIR çıktı yalnız! 
Demek ki Üsküdar bu geçişe onay vermemiş. 
 
Sadece Üsküdar değil, Türkiye'nin üç büyük şehri başta olmak üzere, başka pek çok büyük  şehrinde de HAYIR demiş Cumhurbaşkanı ve Başbakanın her fırsatta " Milletimize sorarız " dedikleri millet.
Devlet Bahçeli' ye de HAYIR demiş kendi şehri olan ADANA...
 
İstanbul % 50.9 Ankara % 50.1 İzmir % 68.2 Denizli % 53 Adana % 52 Antalya % 56 
Mersin % 60 Diyarbakır % 60  HAYIR çıktı.
 
İzmir zaten belli de, özellikle İstanbul  ve Ankara' daki ve diğer şehirlerdeki değişen durum da küçümsenmemeli...
İstanbul baştan aşağı, EVET pankartları, Recep Tayyip Erdoğan' ın resimleri ile doluydu. Bırakın bilboardları, otobüs durakları bile...! 
Kampanya süresince HAYIR a karşı her türlü baskı,engelleme ve orantısız propaganda da varken  buna " Atı alan Üsküdar' ı geçti " denebilir mi? 
Bir kere her şeyden önce bu üzerinde mühür bulunmayan oy pusulaları ve zarflarının da kabul edileceğinin  YSK tarafından daha saat 17.00 civarlarında açıklaması  gölge  düşürdü sonucun güvenilir olacağına ilişkin. 
Hani derler ya " Sinek küçük ama mide bulandırır ! " 
Kaldı ki anayasa ve sistem değişikliğinin oylandığı, sonuçların başa baş gittiği  çok önemli bir referandumda hiç de küçük bir şey değil bu. 
Haberi 17.00 de gelmiş, YSK başkanı gece yarısına doğru hiç de tatmin edici olmayan bir açıklama yapıyor. 
Referandumdan önce, bangır bangır TV lerde tekrar tekrar söylendi üzerinde mühür bulunmayan oy pusulaları ve zarfların geçersiz sayılacağı...
Sandık kurullarına eğitim verildiğini açıklayan YSK başkanına sormak lazım o zaman.
Seçmene anlatılanı, sandık kurullarına verilen eğitimde anlatmamışlar mı ? 
Anlatmamış olmaları mümkün değil.
EVET ve HAYIR arasında 1.5 milyon seçmene tekabül eden çok az bir fark varken şu sorunun da cevabını vermeli YSK başkanı.
Ülke genelinde kaç adet üzerinde mühür olmayan ama geçerli sayılan oy pusulası ve zarf var?
Bunların kaç tanesi EVET ? Kaç tanesi HAYIR ? 
Başından beri hep söylediğimiz, hep istediğimiz şey ülkemizin her şeyden önce bir hukuk devleti olmasıdır.
Hukuk devleti olmadığımızda, buna  halel düşecek uygulamalar  meydana geldiğinde yurt içinde bir uzlaşma ve uyum ortamı sağlanamayacağı gibi, çağdaş dünya ülkeleri arasındaki yerimiz, itibarimiz da saygın ve medeni bir ülke konumuna ulaşamaz. 
Bu durumdan bu ülkenin her ferdi zarar görür.
Belli ki bu referandum sonuçlarına itirazlar olacak, sonuçlar üzerinde daha çok konuşulacak vs.
Sonuç,  şu anki haliyle EVET lehine olsa ne olur?  Değişip, HAYIR lehine dönse ne olur? 
Benim fikrim, hangisinin az farkla önde olup olmadığı değil, bu rakamların altındaki sosyolojik gerçekleri doğru ve iyi okumanın önemli olduğu yönünde.
Bir kere her şeyden önce arkasına en az %65 - 70 gibi nitelikli bir çoğunluğu almayan anayasa değişikliği uzun süreli olamaz. 
Türk milleti, bu değişikliğe seçim sonuçlarının detayları da iyi okunursa açık bir geçit vermemiştir. 
EVET veren ve sonuca sevinen seçmen kesiminin çoğunluğunun TV deki coşkusu ve " Recep Tayyip Erdoğan " sloganları, bu referandumu bir sistem değişikliği olarak değil, hala Cumhurbaşkanına bir güvenoyu olarak algıladıklarını göz önüne seriyor.
Zaman içinde bu sistemin bize neler getireceğini ya da bizden neler götüreceğini göreceğiz.
Bugün yeni bir güne uyandık. 
Can sıkmaya, moral bozmaya, ah, vah etmeye gerek yok! 
Her öğrenmenin bir maliyeti vardır. 
Biz de gerçek demokrasinin ve demokratik bir cumhuriyetin gereklerini ve gerekliliğini bir hayli pahallı tarifeden öğreniyoruz ama eninde sonunda öğreneceğiz.
" Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak.
Unutma: Aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak " 
 
Hayırlara çıksın yolumuz...
 
 
Toplam blog
: 115
: 830
Kayıt tarihi
: 18.11.12
 
 

1967 yılında İstanbul'da doğdum.Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden 1988 yılınd..