Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Atlantik ötesi derin bağlantılı haber merkezleri

Atlantik ötesi derin bağlantılı haber merkezleri
 

http://img146.imageshack.us/img146/7908/cia01ll2.jpg


Habercilikte en önemli şey kuşku yok ki soru sormaktır. Bunu da kısaca 5n 1k diye formüle etmek mümkün. Bunlar ne? nerede? ne zaman? nasıl? neden? ve kim? sorularının kısaltmasıdır. Ancak sadece bu soruları sormak yeterli değil habercilik için. En az bu sorular kadar haber kaynağı da önemli. Çünkü bu sorulara alınan cevapların kaynağı güvenilmez ise ne bu soruların ne de bunlara alınan cevapların hiçbir önemi olamaz.

Haber ve yorum, kişisel kanaatler bir birinden farklı şeylerdir. Bunların her birisi bir basın yayın organında yer alabilir. Ancak önemli olan bunların birbirine karıştırılmamasıdır. Çünkü kişisel bir yorumun ya da kanaatin evrensel habercilik ilkeleri doğrultusunda yapılmış bir haber gibi sunulması bizleri çok farklı ve yanlış noktalara götürür. Aslında masumane bir şekilde yapılan beceriksiz bir habercinin hatası yada bireysel hırslardan kaynaklanan bir yorumun haber gibi sunulması belki affedilebilir. Ancak dezenformasyon için kaynak oluşturacak, bilinçli bir şekilde yapılan yalan haber basit bir gazetecilik ilkelerine uymamakla eşdeğer görülebilir mi?

Son dönemlerin en moda gazeteciliği, haberciliği bu şekilde yapılıyor. Bunun için yapılması gereken şey küçük bir gazete yada basit bir internet sitesi açmak. Ancak internet sitesi açmak artık daha kolay ve daha etkili olabiliyor. Bu sitede istediğiniz haberi kafanıza göre ya da size gönderildiği şekilde yayınlayabilirsiniz. Yaptığınız haberin kaynağı vs o kadar da önemli değil. Burada haber kaynağı olarak ‘edinilen bilgilere göre’ ya da ‘ulaştığımız bilgiler sonucunda’ demeniz yeterli oluyor. Hatta hiç bunlardan bahsetmeye ve zahmet etmeye dahi gerek yok. Çünkü asıl olan bu sitede yayınlanan haber değildir.

Asıl olan yapılan bu haberi kaynak olarak gösteren ajansların geçecekleri haberdir. Çünkü ismi büyük ve takip edilme oranı yüksek olan bu ajanslar bu haberi anında yayacaktır. Tabii bu haberi o büyük internet sitelerinden okuyanlar ve kaynak olarakta büyük ajansları görenler haber konusunda fazla da düşünmeden gerçekmiş gibi algılıyorlar. Ondan sonrası da ayaklı gazetecilik. İşte şura da okudum, şu tv kanalında böyle söyledi, şu gazetede yazdı vs vs. Hatta bu haberi internet sitesinden yaratanlar daha sonra tvlerde çıkıp bu haberlere ilişkin yorumlarda bile bulunabilirler. Onlar artık büyük gazeteci olmuşlardır.

Bakın buna bir örnek verelim. İlhan Selçuk bir yazısında Ergenekon iddianamesinin ikincisinde kendisini öldürme planları yapıldığı haberleri üstüne ‘bak keratalara, benim gibi ergenekonun liderini öldürecekmişler vay vay vay’ türünden dalga geçen bir yazı yazmıştı. Bu yazı internet sitelerinde ve bazı gazete ve tvlerde İlhan Selçuk Ergenekon’un lideri olduğunu kabul etti şeklinde yayınlandı. Hadi gel de anlat. Ya da Soner Yalçın’ın Hıncal Uluç la aralarında olan latife kahvaltı masası takılması bazı site ve gazetelerde derin çatışma ve kavga şeklinde haberleştirilmişti. Ya da Şengül Hablemitoğlu’nun ADD’den özel sebeplerle ayrılması ve bunu kamuoyuna açıklamasına rağmen yaptığı açıklama hiç dikkate alınmadan bu ayrılığın Hablemitoğlu cinayeti ve ergenekona bağlanarak sürekli pompalanması sadece basit birkaç örnektir.

İşte bütün bunlar ve daha binlercesi bilinçli ve planlı, programlı bir çalışmanın sonucudur. İşin doğrusu bu çalışmaları Türkiye de yapacak birikim henüz yoktur ancak oluşmaya başlamıştır. Bu çalışmaların merkezi bana öyle geliyor ki Atlantik ötesi ve derin bağlantılara sahiptir. Gerçekler ortada olmasına rağmen bunları görmek bazıları için yıllar alır bazıları içinse yıllar bile yetmez. Habercilikte kuyuya atılan bir taşı artık çıkarmak hiçte kolay olmuyor.

 
Toplam blog
: 166
: 1969
Kayıt tarihi
: 30.09.06
 
 

Sıcak bir Ankara yazında, 1975 yılında doğmuşum. İlk gençliğim Ankarada geçti. Üniversite yılları..