Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '10

 
Kategori
Spor
 

Aykut Kocaman'ın takım iskeleti

Aykut Kocaman'ın takım iskeleti
 

Fenerbahce.org


Fenerbahçe üst üste iki ciddi yenilgi alınca bütün gözler kuşkusuz Aykut Kocaman’ın üzerine çevrildi. Birçok kişi çiçeği burnunda teknik adamın kaç maçlık ömrünün olduğunun 'iddaasına' da çoktan girmişlerdir.

Yalnız bu sefer Aykut Kocaman’ın tek başına gitmeyeceği yanında “büyük bir kütleyi” de beraberinde götüreceğini de hesaba katmak gerekiyor.

Yönetim geçen sene iki alternatifli bir oyun kurdu. Daum demek en azından şampiyonluğa oynayan bir takım garantisiydi. Olmadı, Aykut Kocaman hemen devreye sokulacaktı. Bu kurgu kendisini sezon sonuna kadar götürdü. Fenerbahçe şampiyon olmuş olsaydı Aykut Kocaman hala sportif direktörlük yapıyor olacak mıydı, bu sonsuza kadar bilinemeyecek.

Aykut hem teknik adam hem de sportif direktörlük şapkasını takarak futbol takımının bütün sorumluluğunu üstlendi. Bir tarafta başarısızlığa tahammülü olmayan kredisi tükenmiş bir yönetim; diğer tarafta geçen sezon bir cadı kazanı gibi içten içe kaynamış bir futbol takımı. Daum’un giderken yaptığı ve yönetimin “istersen daha fazla konuşma” diyerek susturduğu açıklamalarının içinde fazlasıyla karmaşa varmış gibi görünüyor.

Dün Fenerbahçe takımının madden ve mental olarak yorulmuş olduğunu tartıştık.

Aykut bu tabloyu görmüyor mu?

Kuşkusuz geçen sene uzaktan da olsa olup biteni izlemiş, hangi futbolcunun kendisinin işine yarayacağını hanginin sorun yaratacağını çok iyi biliyor olmalıdır.

Dünya Kupasını kazanmış İspanya’nın futbol modeline gezegenimizde yaklaşacak bir takım olmadığında boş yere fantezi yapıp, ülkemizden bir takımı benzetmeyelim. Türkiye için Alman modeli biraz daha gerçekçi duruyor.

Löw bu anlamda Aykut Kocaman’ın bir denkliği olabilir.

Alman milli takımına yakından baktığımızda genç oyuncuların fazlalığı göze çarpmaktadır. Real Madrid’in transfer listesine girmiş Mesut Özil’i farklı kılan da bir anlamda Löw’dür. Almanya’nın başında Daum olsaydı Mesut büyük bir ihtimalle son beş dakika içinde oyuna girer, futbolculuğu da asla anlaşılamazdı. Aynı şeyi Thomas Müller için de söyleyebiliriz. Kroos ve Khedira da Alman milli takımının bu turnuvada orta sahasının yükünü üstlenen genç oyunculardı.

Belki bu yüzden Löw Alman milli takımının başında, Daum ise işsizdir.

Fenerbahçe’ye baktığımızda Aykut Kocaman’ın yaslanacağı futbolcuları arıyoruz.

İlk aklımıza gelen kuşkusuz Gökhan Gönüldür. Özer Hurmacı da Aykut Kocaman’ın Ankaraspor’dan futbolcusu olması bakımından önemli bir futbolcudur. Mehmet Topuz geçen seneyi çok iyi geçirmedi; ancak kalitesinin ne olduğunu biliyoruz. Hırsı ve takımı sahiplenmesiyle Emre Belözoğlu’nun Aykut’un sahadaki sesi olabilir. Yeni transfer Stoch da gençliği ve yeni oluşuyla önemli bir silah haline gelebilir. Galatasaray’ın neden bıraktığını tam olarak anlayamadığımız Caner de sol kanatta önemli işler yapabilir; iyileştiğinde Uğur Boral’la eküri olabilirler.

Ve son bir kere şansımı denemek istiyorum ve Semih Şentürk ismini Aykut’un takımının omurgasına ekliyorum.

Görev adamı Lugano milli takım yorgunluğunu üzerinden atarsa kısa süre içinde Fenerbahçe defansını toparlayabilir.

Bu durumda Fenerbahçe’nin iki önemli eksiği kalıyor.

Santrafor bölgesi Semih’e rağmen hala ciddi bir sorun oluşturuyor. Fenerbahçe maçı çözecek golü bulmakta çok zorlanıyor. Bu nedenle Güiza’nın yerine ancak asla ona benzemeyen bir golcüyü eklemelidir.

Dün Aurelio ve Appiah isimlerini yazdık; bu bölgenin boşluğu doldurulamadı.

Aykut Kocaman da bizim baktığımız şekilde mi takımına bakıyor; bunu ilerleyen günlerde göreceğiz.

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi takımlarımız sezon boyunca 50-55 maç oynadığına göre aslında ciddi alternatifli kadrolar kurmaları bütün kulvarlarda mücadele etmelerinin olmazsa olmaz koşuludur. Geçen sene bu üç takımımızın yaşadığı sakatlıklar yüzünden takım kuramamaları yüzünden ligi nasıl bir sıralama ile bitirdiklerini hatırlamamız yeterlidir sanırım.

Fenerbahçe'nin bu anlamda ataleti en yüksek yönetime sahip oluşunu ilgiyle izliyoruz.

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..