- Kategori
- Haber
Ayşe tatile çıkar mı?

Ayşe tatile çıkar mı? Artık 1974 yılında değiliz. Ne fark mı var? 1974 te Türkiye Kıbrıs üzerinde üç garantör devletten biri olarak hak sahibi idi. Avrupa Birliğine gitmiş bir Güney Kıbrıs yok idi.
1974 yılında müdahale ettiğimizde sadece Yunanistan’ı karşımıza alıyorduk, ve birlikte imzaladığımız anlaşmalardan dolayı hukuki haklarımız vardı.
Biz Güney Kıbrıs’ın AB ye girmesine göz yumarak büyük bir yanlış yaptık. bu durumu engelleyebilirdik. Çünkü anlaşmalarımız Kıbrıs hakkında karar ancak üç garantör devletin izni ile olabiliyordu, biz bu hakkımızı kullanmadık.
AB ile görüşmelere başlamak için, güney Kıbrıs’a limanları açma koşulunu kabul ettik.
Şimdi bu durum tespitinden sonra, Ayşe’nin tatile çıkması ile betimlenen Kıbrıs’a müdahalesi söz konusu mudur, yapılır mı?
Bu müdahale yapılırsa, AB ile ilişkiler uzun bir süre sekteye uğrayacaktır. Ayrıca işin içinde petrol olduğu için, çok uluslu büyük şirketlerin ABD ve AB yi nasıl maniple edeceği önemlidir.
Böyle bir müdahale, siyasi ve hukuki alt yapı gerekmektedir. Bunun için kuvvetli bir hükümetin, Annan planı geçersiz kalmıştır ve Türkiye garantör devlettir demesi gerekir. Bunu kabul ettirebilecek güçte bir hükümetle yönetildiğimizi düşünen varsa, TSK Kıbrıs’a rahatça müdahale eder. TSK’nın müdahale ile ilgili bir sıkıntısı yoktur. Asıl sıkıntı kararı verecek siyasetin, yani yönetimlerin dirayetidir. Asker kendi kendine ben müdahale ediyorum demesi mümkün değildir.
Şu anda ciddi bir kriz yönetimine ihtiyacımız var.
Çünkü hem Kuzey Irak ile ilgili, hem de Kıbrıs ile ilgili problemler sıcak sıcak yaşanıyor. Irak’a nakliye için Kuzeydeki Kürtlerden izin alınması istenmişti. Bu konuda Türkiye sert bir tepki verdi ve sorun şimdilik çözüldü gibi görünüyor. Ama Kıbrıs’ta petrol ilgili durum bir süre ateşi yükseltecek gibi.
Ayşe’nin 1974 yılında tatile gitmesi taa 1960 lardan beri süregelen olayların sonucu idi, Cengiz Topel’in şehit olduğu, Kıbrıslı doktoru binbaşının ailesi ile birlikte Rumlar tarafından katledilmesi olayları yaşanmış ve tam müdahale mümkün olmamıştı. Ancak 1974 te Samson’un Makarios’u devirip, Kıbrıs’ı “megalo idea” denilen sapık düşüncesi ile Yunanistan’a bağlamak istemesi sonucunda bardak taştı ve Ecevit rahmetli kararını verdi ve TSK müdahale etti. Tam 15 yıllık bir birikimdi bu.
Şimdi başımızda ne Ecevit gibi biri var, ne de kriz yönetimini becerebileceğine inandığımız bir yönetimimiz var.
İşler pek iyi görünmüyor, bakalım ne olacak, hep birlikte göreceğiz.