Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Baba, biz fakir miyiz?

Baba, biz fakir miyiz?
 

On iki yaşında bir oğlum var. Geçen gün O’nu, harçlıklarını biriktirdiği kumbarasındaki paralarını - yüzünden düşün bin parça- sayarken gördüm. “<ı>Ne oldu oğlum?” dedim. ”<ı>Ne olacak baba, bu sıralar hiç param artmıyor, gittikçe azalıyor “ dedi.

Ve soruyu patlattı; “<ı>Baba, biz fakir miyiz?”

Baba, biz fakir miyiz?!!

Günlerdir, oğlumun yüz ifadesi ve sesi kulaklarımdan gitmiyor.

………

Aslında, ablasını “üniversiteye” yolladığımızdan beri aile bütçemizde bir değişiklik olduğunun; soframızdan bir şeylerin eksiliğinin, yeni giysiler alamadığımızın, kültürel ve sosyal hayattan uzaklaştığımızın … bir şeylerin iyi gitmediğinin, “eskisi gibi “ olmadığının farkındaydı.

Uzunca bir müddet -her anne-baba gibi- O’na, bir şey hissettirmemeye çalışmıştık. Ama olmadı.

Karı-koca yirmibeş yıllık memurduk. Evimize iki maaş giriyordu. Yirmibeş yıllık emeğimiz ile bir ev ve bir araba alabilmiştik. Kızımızın üniversite tercihini yaparken bütçemizi önümüze defalarca sermiş, hesaplamalar yapmıştık. Maaşın birini kızımıza yollayıp diğeri ile geçinmeye çalışacaktık.Olmadı.

Biz fakir miyiz? Hayır. Ama, 2.8 milyar insanın “açlık ve yoksulluk” sınırında yaşadığı bir dünyada, yaklaşık 6 ay içinde, açık veren bir bütçe ile, banka faiz borçlanması içine giden bir hayata itildik.

Bir yanda, nüfusunun yüzde 27’si (yaklaşık 1.7 milyar insanı) tüketim toplumu haline gelmiş bir dünya; öte yanda, sürekli satın alma gücü düşen, temel insani ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan, işsiz, evsiz, sağlıksız, açlık ve yoksulluk içinde yaşamaya çalışan 2.8 milyar insan. (yaşayan her beş kişiden biri) Düşündükçe kendi kendime teselli veriyorum.

Hani bizde bir söz vardır, “Eşekten düşenin halinden, eşekten düşen anlar” Bizden önce bu yoldan geçen abi ve ablalarımız bu satırları acı tebessüm ile okurken, umarım ve dilerim ki, bizden sonra geçmeye çalışacak kardeşlerimiz de “bu somut vakadan” ibret alıp, hazırlıklarını yaparlar.

Sonuçta, kabul etmemiz gereken korkunç bir gelir ve harcama adaletsizliği var.

Hayatta kalmak için, “tüketim” alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirmekten başka çare ve yol yok.

Şimdi, yaşayarak, “sınırdakileri” çok daha iyi anlıyorum !

Allah, kimseyi açlıkla terbiye etmesin!

.

 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..