- Kategori
- İlişkiler
Bacaksız....

içi yanar bacaksızlığına... bacaksızım... bacaksızım... yineler...
Şehrin en işlek caddesinde...
Akıp giden insan kalabalığının arasından telaşlı bir nefes..
-Abicim biraz yavaş.. diye seslendi..
Adam arkasını döndü sesin sahibini aradı. Sağa baktı, sola baktı..
Pantalonun paçasının gerilip çekildiğini hissetti.. ve sonra yere baktı..
Gördüğü şeye daha çok sinirlendi.
Bacakları olmayan bir adam.. tozlara bulanmış ayakkabılarını ellerine geçirmiş, elleri ayakkabıların içerisinde kaybolmuş, kafası bedenine göre daha büyük, esmer,bıyıklı, üzerine giydiği ceketin etekleri yer değen.. ama adam işte !!
Uzun bacaklı adam onu ittiriverse yuvarlanıverecek gibi..
- Ne var lan? dedi, efe efe.. n'ooolduu?
-Ayağıma bastın abicim dikkat et yaa!!
-.........tir lan ne ayağı? elim desene şuna, der adam yanındaki arkadaşına dönerek. Pis pis sırıtırak alayla.
- yol bırakmıyorsunuz bana, önüme önüme geçiyorsunuz, biraz dikkat edin..
-geç aman geeç..., der adam eliyle şöyle bir geç işareti yaparak.." buyurun.."
Alt tarafı olmayan bedeniyle yavaşça süzülür yanlarından.
Ve önündeki uzun bacakların arasından kendisine bir yol bulmaya, ayaklar altında ezilmemeye çalışarak, ellerine geçirdiği ayakkabıları hep öne.. öne doğru uzatarak ilerler..
Kalabalıklar arasında kayarak uzaklaşan bir nokta gibi görünür karşıdan. Minik bir nokta.. fazla yer kaplamayan.. sağa sola sıçramayan.. sataşmayan.. bulaşmayan..
Garipbakışlar olur kendisine bakan.. duyamadıgı.. ama hep merak ettiği fısıltılar..
Bir hedef gibi, parmakla da gösterilir bazen..
Acıma dolu bakışları yakalar üzerinde,
içi yanar bacaksızlığına..
bacaksızım, bacaksızım..... yineler..
ne vardır ki?
Alttarafı bacakları yoktur.. kalbi sapasağlamdır, ciğerleri de ona keza..
Elleri herkesten daha çok çalışıyordur belki de. belki de herkesten daha çok hissediyordur elleriyle.. dokunmayı başka insanlardan daha çok seviyordur..
elleriyle herkesten daha güzel seviyordur bir kadını belki de..
Ellerim ve yüreğim herkese yeter" diye düşündü. herkese on basar ellerim ve yüreğim..
sokağa çıktıgı zaman... insanların yüzüne işte hep bu yüzden bakmaktan kaçınırdı. O bakışları görmemek için hep karşıya bakardı. Bir binaya, yola, geçen arabalara.. ya da başka bir şeye işte.. ama yüzlere bakmazdı..
İfadesini yitirmiş bir yüzle.. öylesine, donuk.. mutsuz..!!
İçinden ;
-allah kahretsin,diyordu belki de.. neden ben hala bacakları olan ama bana nasıl davranılması gerektiğini bile bilemeyen bu insanların arasındayım? ve neden hala bu haldeyim?
Bir kenarda durup nefeslenir..
Önünden akıp giden uzun bacakları izlemeye koyulur.. ve ayaklarındaki ayakkabıları... el-ele tutuşmuş, birbirine sarılarak yürüyen sevgilileri.. yaşlı adamları.. güzel kadınları.. güzel arabaları.. annesinin ellerinden tutarak yeni yürümeye başlayan çocukları.. bir kazada kaybettiği bacaklarıyla kendini hayal eder bu işlek caddede..
ve;
kazadan sonra kendisini terkeden sevgilisini..
iyi oldu" der kendi kendine.. ne verebilirdim ki ona? Beni kucagında mı taşıyacaktı yoksa? bana bir bebek gibi bakacak mıydı bir ömür boyu? çocuklarımız mı olacaktı boy boy..
başını çevirir başka bir yöne.. dagıtır o düşünceyi kafasından..
Ayaklarım,
bacaklarım,
ayakkabılarım,
Hayatım..
Derin bir nefes alır küçük bedeninin içine..
Hayat!!
ALıyor.. veriyor..
ALıyor.. vermiyor..
Toza bulanmış siyah ayakkabılarına bakar.. geçirir ellerine yürüyüp gitmek için.. tam o anda önünde dikilen küçük bir bacak görür.. ve küçük ayaklar..
Boyacı sandığını sırtlanmış, küçük bir çocuk..
-Boyayayım mı abi? der sırıtarak..
Nadir gülüşlerinden birini takınır yüzüne bacakları olmayan adam..
- Boya ulan!! boya!!ama gıpgıcır olsun, parlasın haaa...!!
Nefis bir arap özdeyişi;
"Ayakkabım yok diye üzülüyordum ta ki... ayaksız bir insan görene kadar...."