Bahçede kavga

Mis gibi kokuyordu her taraf. Renklerin cümbüşü vardı doğa da. Mor reyhanlar süslemişti bahçeyi. Nane ve maydanozun saldığı kokular, soğanın yanından yel yaparak geçiyordu. Sivribiber mor patlıcana göz kırpıyordu, şişko karpuza bakarak. Kavun, olgunlaştıkça yaydığı kokularla bu bahçenin yosması benim diyordu. Çiçeklerin bazıları meyveye dönüşürken, diğerleri açıyordu. Domates, güneşi gördükçe al al oluyordu yanakları. Sebzelerin dilberiyim diyordu kırıtarak.

Sebze bahçesinin krallığını uzun süre karpuz yaptı. Şişkolaştıkça kapladığı alan onu otorite yapmıştı diğer sebzeler nezdinde. Kavun, senin kadar güçlüyüm diye mırıldansa da, sesini duyuramıyordu. Sorun yoktu sebze bahçesinde. Kabullenmişlerdi karpuzun otoritesini.

Yıllar sonra, karpuz yoruldum artık, kralınızı seçin dedi. Başladı guruplaşmalar. Toprağa serilenler ile toprakta dik duranlar grubu kendiliğinden oluştu. Kavun, kabak ve salatalık arasında gizli bir yarış başladı.Diğer tarafta , biber atağa geçerek patlıcana fırsat vermiyordu, ben çok çeşitliyim diye..

Salatalık hepsinden önce davranarak adaylığını açıkladı. İnsanoğlu beni çok seviyor, bana çift isim koydular dedi. Bana salatalık da diyorlar, hıyar da diyorlar dedi. Biber öfkelendi. Kavun ile karpuz arasında bir soğukluk vardı. Bu duruma dayanamayan kavun, adaylıktan vazgeçti. Karpuzun kabaktan yana tavrı etkili oldu. Domates, bazen bende toprağa serilmekteyim diyerek kabağın krallığına göz kırptı.

Kral olan kabak devrinde işler iyi gitmemeye başladı. Salatalığı yardımcısı olarak ilan edince de, öfkeler arttı. Sebzeler arsında farklılıklar çıktı. Her biri farklılıklarını ortaya koyarak, sebze bahçesinin düzensizliğini tartışmaya başladılar. Biri bensiz salata olmaz dedi. Diğeri, insanoğlunun damak tadı, benimle gerçekleşiyor dedi. Bir başkası, insanoğlunun tenceresinde olmazsa olmazı benim dedi.

Biber bu topraklarda artık söz sahibi olmalıyız diye mırıldanmaya başladı. Kırmızı biber, sivri biber, dolmalık biber, tombalak biber olarak tezgahları biz süslüyoruz diyerek diklenmeye başladı.

Olanlara kabak öfkelenerek, köklerini saldı. Kısa sürede patlıcan ve biberlerin yaprakları sararmaya başladı. İmdadına insanoğlu yetişti. Kabak, saldığı köklerle yok edecekti patlıcanı, biberi.

Gelişmelerden üzülmüştü biber. Orantısız güç kullandıklarını, bahçenin çok sesliliğini yok etiklerini haykırıyordu. Kabaktan çok, salatalığa bozuluyordu. İnsanoğlunun, salatalığı ödünlendirmiş olmasına hayıflanıyordu.

Evin hanımı marketten aldığı sebzeleri yıkıyordu. Biber fırsat bu fırsat dedi. Sormalıyım insanoğluna, salatalığı neden çok seviyorlar diye. Çeşmeden sular üzerine akarken seslendi biber.Hey güzel insanoğlu, kaç kardeş olarak sofranıza lezzet katıyoruz. Ayrımcılık neden yapılıyor diye seslendi. Şaşırdı sebzeleri yıkayan bayan. Eline bıçağı aldı. Dur korkma dedi .Sizin beslenmenizi, karnınızı doyurmak için yetiştirilen biberiz.biz. Sizi çok seviyoruz. Bizim sebze bahçemiz çok renkli. Karpuz kralken sorun yoktu. Kabağın krallığın da ikilik başladı. Salatalığı yardımcı seçince, işler iyice karıştı. Hava atıyor, insanoğlu beni çok seviyor diye. Neden iki ad verdiniz salatalığa. Kadın şaşırdı. Kendisiyle konuşan biberdi.

Kadın sordu, hangi ad diyerek Hıyar dedi. Gülmeye başladı kadın Hıyar, sevilmeyen kaba saba olan insanoğlu için kullanılır dedi. Biber dona kaldı. Şuna bak, insanoğlu beni seviyor diye çaka satıyordu birde.

Haberi tüm sebze bahçelerine uçurdu biber. Salatalığın etkisi azalmıştı. Karpuzda desteğini çekti. Kabak ile ortada kaldılar. Mor reyhan posta attı, yeter artık kabak tadı vermeye başladınız diye. Maydanoz zarif yapısıyla ortaya çıktı. Bu bahçede insanoğlunun mutluluğu için varız. Bu mutluluğu yaşatmak için, birlikte yaşamak zorunluluğumuzu unutmayalım. Sofranın süsü, lezzetleri bizlerin var olmasıdır. Salata tabağının içinde hangimiz yoğuz ki. Bu değeri bilelim, birlikte yaşamaktan zevk duyalım dedi

Kavun mis kokusuyla ayağa kalktı, maydanoz ile mor reyhanın yapraklarını okşadı. Birimiz yok olurken, diğerimizin ortaya çıkış düzenine bir bakalım. Sebze bahçeleri, bizlerin bütünlüğü ile güzellikler sunuyor insanoğluna. Farklılıklarımız bahçemizin zenginliği olarak yansıyor insanoğluna. Çeşitliliğimiz, farklı yaşamamızı öngörmez. Bütünlülüğümüzden sebze bahçesi oluşuyor. Bütünlüğünü koruyan değerleri öğrenmeliyiz. Bizim değerimiz sebze oluşumuzdur. İyi yetiştirilir olgunlaşırsak, değer kazanırız. Verimsiz olursak, niteliksiz olursak, şu sebze bu sebze olmanın önemi yoktur. İnsanoğlu söker atar bahçesinden dedi.

Kabak ile Salatalık homurdanırken, herkes alkışlıyordu kavunu.