- Kategori
- Şiir
Balıkesir Garı

Küçük , kırmızı, yaramaz balık...
Ne zaman havuzun derinliklerine baksam
Orada hatıralar dizilmiş duruyor
Sanki birer kırmızı balık olmuşlar
Başlarını kaldırmışlar, kanatları
Gökyüzüne vuruyor.
Balıkesir’de tam Gar’ın yanındaki parkta
O zaman yeşillikler içinde, DDY emeklileri
İşçileri ve emekçileri vakit buldukça
Parktaki peykelere yayılır
Bir güzel sohbete koyulurlardı.
Bir gözleri kırmızı balıklarda
Bir gözleri gelip geçen kızlarda.
Al papazı, ver beşi
Girişirler ki girişirler
Ne bir ses duyarlar, ne bir nefes
Joker’in kötü fendine uyarlar…
Kırmızı balıkların Şah’ı
Ara sıra kafasını kaldırır bakar
Gardfren Osman geldi mi diye
Osman onların en sadık dostu
Bahçeye henüz gelmedi,
Gelse. Vardır mutlaka bir hediye..
Osman sessizce, Havuzun kenarına gelir
“A benim cancağızlarım” diye seslenir
Osman gelmiş diye balıklarda bir telaş
Bir feryat, bir figan..Hepsi koşuşur…
En sessizi dile gelir konuşur:
“Bre deli Osman yine ananı evden mi kovdun?
Treni nerede unuttun da, sonra yardan uçurdun
A bre deli Osman sen kendini besleyemezsin
Sen bizi beslemeyi aklına mı kurdun…”
“A benim allı pullu güzelim kızlar,
Sizi görünce Osman’ın yüreği sızlar
Balıkesir’de nice nice var aynasızlar
Ama Osman, size kurban olsun…
Cebindeki parası size feda olsun..”
Deyip yemleri saçar…
Balıklar oynaşır, kaynaşırlar..
Bak Osman gelmiş, yakışıklı Osman
Güzel Osman; cebinde bir dolu yem
Ben şimdi Osman’a ne diyem..
Hem delidir, hem de veli
Hem de balıklarla konuşabileni..
Siz bilmezsiniz biz biliriz Osman’ı
Kalbinde hiç kötülük olmayanı…
Balıkesir Gar’ı yüksek
Altından trenler geçer
Kırmızı balıklar tarih oldu artık
Osman hala bekar, kızlar sezer
Osman , tek başına istasyonda
Bastonla gezer…