- Kategori
- Ekolojik Yaşam
Balıklar da yanar!

Son anını düşündüm bir uğur böceğinin.
Evini sırtında taşıyan kaplumbağanın!
Son anını düşündüm bir tavşanın.
Nasıldı, nasıl geçmişti?
Son dakikaları…
Son saniyeleri…
Son saliseleri.
Teninde ateşler uçuşurken zavallıların!
Her sabah yaptığı gibi...
Selamlaşabilmiş miydi mesela ceylan
Kapı komşusu koca kurtla.
Kelebekler kondurabilmiş miydi?
En hafif, en can alıcı öpücüğünü…
Bir çınarın sevdaya duran yaprağına aşkla!
Kolayca veda edebilmiş, terk edebilmiş miydi telli kavak?
Teni tenine muhtaç, kolları boynuna kement sarmaşığı!
Kol kanat gerebilmiş, çare olabilmiş miydi söğüt ağacı?
Gölgesinde boy veren geline, gelinciklere?
Ya da kovalamış, ötelemiş miydi çam ağacı?
Duldasına yuva yapan serçeleri!
Uzaklara…
Ta uzaklara…
Bir geyiğin ağlaması nasıldı peki?
Gözlerinde yaş var mıydı?
Kalmış mıydı?
Son nefesini vermeden…
Az biraz önce!
Ya arılar…
Arılar konabilmiş, öpebilmiş miydi son kez?
Dikeni yabana vuslat…
Meyvesi aşka biat…
Bir böğürtlenin asi kızıl nefesini,
Siteminden
Gizeminden
Özünden
Sunmak için giderayak sahibesine
Altın sarısı mucizesinden!
Ya kuşlar?
Kuşlar kaçıp gitmiş, terk etmişler miydi peki?
Rüzgârda aşka gelen, meltemle raks eden
Çam ağacının zülüflerini!
Yoksa…
Yoksa bile bile lades deyip,
ateşe mi atmışlardı kendilerini.
"sen olmazsan yaşamak benim neyime?" deyip,
Ölüme yekvücud yürüyen sevdalılar gibi.
Ben bir balığım!
Hani balıklar yanmaz diyorlardı ya…
Ben yandım…
Ben yandım arkadaşlar.
Bir ceylanın son bakışında!
Sonsuza kadar…
A. Sarıkaya…
***Bu şiirimi: son yangınlarda ağzı olup da bize göre dili olmayan ama her biri dilinde ayrı bir sevda şarkısıyla giden tüm canlıların anısına karaladım. Saygılar.