Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Balkonumdan 4 : Bir telefon

Balkonumdan 4  : Bir telefon
 

Dün akşam Balkonumdayım. Güneş batmış; gökteki yıldızlar pırıl pırıl… Bir de İstanbul’dan kalkıp, Bodrum, Antalya, Kıbrıs ve dünyanın dört bir yanına giden uçaklar benim balkonumun üzerinden yavaş yavaş ışıklarını yakıp yakıp geçiyorlar. Allah selamet versin… Kim bilir nerelere… Her birinin içinde kaç tane yolcu var? Gökyüzündeler belki 8 bin, belki 10 bin metre yukarda bir yerlerde…

Tam o sırada yanımda olan telefonum çaldı . Aldım açtım. Tanıdık bir ses değil, ama bir bayan…
“Buyurun Efendim ben Ahmet…”
“Ahmet Bey, siz beni İnternet ortamında  Mor Şövalye diye bilirsiniz ama asıl adım Dursune…”
“Evet, efendim… Dursune Hanım, ne arzu  etmiştiniz..?”
“Efendim, ben sizin geçen gün yazdığınız yazıdan alındım… Onu açıkça beyan etmeye geldim. Hani , “Bazı insanlar başkalarının köşelerine yalakalık yapmaya gidiyorlar, yazısından… Hani bir arkadaşımızı ziyaret ediyorsak, bir iki güzel söz söylüyorsak bu yalakalık mı oluyor? Ha? …”
“Çok haklısınız hanfendi… Ben de hatamı anladım. Daha sonra okuyucularımdan defalarca özür diledim. İnsan bu, bazen istemeden bazı sürçei lisan’lar yapıyor… Bu arada size de özel özürlerimi takdim ederim. Kusura bakmayın… Ama sizi ben , beni ziyaret ettiğinizi hiç görmedim, duymadım.. Nasıl olur?”
“Siz bakmayın ben sizin gizli bir hayranınızdım ama… Bu olaydan sonra bitti.. Meğer siz ne kadar kaba saba birisiymişsiniz.. Anladınız mı?”
“Anlamadım… Bunu nasıl açık açık beyan edebiliyorsunuz ki… Birbirimizi hiç görmedik, hiç tanımadık… Nasıl olur…”
“Bal gibi olur… Hem ben bayağı huylandım… Bu arada sizi mahkemeye vermeyi düşünüyorum… Ya sözünüzü “Noter’den tastikli bir senetle geri alırsınız, ya da bütün okuyucular adına size mahkeme açacağımı ve sizden 10 bin lira maddi ve 10 bin lira manevi tazminat olarak 20 bin lirayı çatır çatır alacağımı açık açık beyan ediyorum… Yalakaymış… Görürsünüz siz “Yalaka”yı… ALÇAK…”
“Ama siz fazla ileri gidiyorsunuz  Bayan. Hadi yaptık bir eşeklik diyelim… Büyükler, pardon bayanlar affedici olur… Ne olur ben yaptım, sen yapma… Yalvarıyorum. Zaten nakit sıkıntısı çekiyorum. Tam on tane Banka benimle bağlarını kesti…  Şimdi bir de siz… Yapmayın etmeyin …”
Derken, davulcu Süleyman tokmağı kafama indirdi. İlk kez Süleyman’a dua ettim… Yav,  öyle söyleme… Bir kaç gündür, bu karabasanlar ne? Yok, İspanyollarmış, yok korsanlarmış… Allah beterinden saklasın.

Meğer Davulcu  Süleyman balkonun altına kadar gelmiş, aşağıdan sesleniyor :
“Ahmet abi… Hey, Ahmet abi… Uyan.  Bu gece istek gecesi, ne istiyorsan, söyle de çalalım…”
“Ulan, ilahi Süleyman… Bir davulla bir insan ne çalabilir ki..? Beni güldürme?”
“Öyle söyleme abi, bak bizim Hüsnü, bir zurna ile neler çalıyor da, bütün dünya dinliyor… Neden olmasın.. Sen yeter ki iste…  İste…”
“Peki bakalım. Bu akşam biraz hüzünlüyüm bari “Hüzzam” bir şey çal da dinleyelim…”
“Abi, davulda hüzzam olmaz… İnsaf yahu.. En iyisi ben sana  “Adalardan bir yar gelir bizlere…” şarkısını çalacam, bakalım beğenecek misin..?” Başladığı çalmaya, söylemeye… Aman aman yerinde kalsın…
“Bana bak, böyle devam edersen , kafana iki kova suyu boca edecem… Sen eni iyisi, bir mani söyle de bitir bu işi…”
“ Seni de beğendirmek çok güç be abi… peki dinle…”

“Davulumun ipi kaytan
Kalmadı sırtımda mintan
Virin ağalar bahşişim
Alayım sırtıma mintan”
“Ulan Süleyman yine ‘bahşiş’ diye başladın… Yok mu senin işin gücün… “Bak dinle …:

“Ezanlar hep okundu
İftarlığım lokumdu
Aç karnına çok yedim
Bana biraz dokundu”
“Şimdi anladın mı tatsızlığımın nedenini… Senin istek şarkıların başka zamana kalsın. Ama yine de teşekkür ederim beni bir karabasandan uyandırdığından dolayı…
Haydi kal sağlıcakla…

 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..