Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Oyak Beton(2)

 

Hırsla üstümü değiştim, telefonumu ve anahtarımı alarak evden koşarcasına çıktım. Bir dakika sonra olay mahallindeydim. Kocaman bir çimento kamyonu. Yine kocaman bir borudan çimento akıyor. Ve kocaman aletin başında duran kocaman bir adam.

 

‘Arkadaşım bakar mısın’ diyeceğim ama adam dünyayla bağlantısını koparmış vaziyette. Kendi çıkardığı gürültüden beni görmüyor ve duymuyor. Omzunu dürttüm ve avaz avaz, gün ve saatten haberi olup olmadığını sorguladım,

-abla ben emir kuluyum bana anlatma, git patrona konuş … dedi

 

Patron umarsız tavırlarla yanıma gelerek ‘ne vardı!’ diye çemkirdi.

 

Ben’se çok umursayan tavırlarla, günlerden Pazar olduğunu ve saatin 19:00 olduğunu hatırlattım.

 

-rahatsız mı oldunuz’ dedi.

 

Gürültüyle karışık tartışma böylece başladı ve ‘git bildiğin yere şikayet et’le son buldu. O an gözüme ilişen şey çimento aracının üzerinde ‘Oyak Beton’ yazısıydı.

 

Bildiğim yerlere şikayet edebilmek için eve geldiğimde anahtarımla kapıyı açmaya yeltemdim ki heyhat kapı oldu duvar… açılmıyor. Birkaç denemeden sonra fark ettim ki anahtar benim anahtarım değil, annemlerin anahtarı. Her ihtimale karşı kapıda kalma diye verilen ve her daim anahtarımın yanında diğer anahtarlıkta bulundurduğum anahtar.

 

Şekilde görüldüğü üzere aç susuz bitap bir şekilde kapıda kalmıştım. Bir Pazar akşamı çilingir bulma şansım ne kadardı onu da bilmiyordum. (Arabesk içeren cümleyi okumadınız farzedin)

 

-git bildiğin yere şikayet et…

 

Evin altında pastane var. Gittim ve kapıda kaldığımı söyledim. Akşam saati pastane kalabalık. Adamların başını kaşıyacak zamanları yok. Halimi görünce pek bir acıdılar,

 

-abla bu saatte çilingir de bulamazsınsen şimdi, nasıl etsek… diye hüzünlendiler.

 

Neyse ki evden çıkarken camları kapatmamıştım.

 

Genç olan atıldı, ‘abla camlar açıksa oradan girerim eve…’

 

Başka hal çarem yoktu. Çaresiz, genç evlat camdan eve girerek kapıyı açtı da ben de eve girebildim…

 

-git bildiğin yere şikayet et…

 

Ben de şimdi tam bunu yapacağım…

 

Önce 155’i aradım, İst. Büyükşehir Belediyesinin telefonunu verdi. Aradığımda karşıma Beyaz Masa çıktı ve Kartal Belediyesinin telefonunu verdiler. Mesai gün ve saati olmadığını  hatırlattığımda, orada görevli nöbetçi personelin bulunduğunu söylediler.

 

Üşenmedim aradım, güvenlik çıktı ve o işe bakan arkadaşın defteri kapatıp gittiğini ertesi günü aramamı söyledi. Ben de ertesi gün arayarak şikayetimi bildirerek iletişim bilgilerimi verdim. Bundan çıkacak  sonucu sorduğumda, gerekli araştırmaların yapılacağı ve tarafıma bildirileceği söylendi.

 

O değil de;

 

-git bildiğin yere şikayet et…

 

İNSAN’a saygısı olmayan, çevrede bulunan hastayı, yaşlıyı, çocuğu, oruçluyu önemsemeyen, mesai gün ve saatlerinden bihaber davranan, ‘Oyak Beton’u gereken yerlere şikayet ettikten sonra şimdi de insanların vicdanına şikayet ediyorum…

 

O değil de;

 

İyi bayramlar OYAK BETON…

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..