Banka kredi masrafları

Banka kredileri esnasında yapılan sözleşme metninde ücret miktarları belirtilmemiş bütün  kalem kesintilerin yasal olmadığı, Tüketici Mahkemelerinin kararları ile kesinleşmiş bulunmaktadır.Basında her gün tüketiciler tarafından kazanılmış dava haberleri yayınlamaktadır.

4077 sayılı Tüketiciler yasası 6 maddesini internet üzerinden açıp okuyan herkes bu masraf kesintilerinin kendilerine de haksız uygulandığını görecektir. Mahkemeler miktarları önceden belirtilerek sözleşmeye yazılmayan tüm masraf kesintilerinin yasal olmadığı ve iadesi gereği yönlü kararlar almaktadır.

Bu kanun maddesine istinaden, harçtan muaf tüketici mahkemelerine açılacak davalar ile, dosya masrafı, komisyon, hayat sigortası ve ipotek çözümü için talep edilen fek ücreti dahil tüm masraf ve kesintilerin geri alınması mümkündür.

Ülkede, sanayi ve ticari yatırımları yapabilmek, gerekli sermaye finansını oluşturmak için, orta ve dar gelirli insanların küçük tasarruflarını değerlendirmeyi amaçlaması gereken bankaların giderek bu büyük miktarlı krediler yerine küçük ve neredeyse kayıp riski çok az olan işçi, memur, emekli, küçük esnaf gibi orta ve alt gelir sınıfını hedef almış, bu kesime karşı kredi talebini canlandırarak, insanların ihtiyaçlarını faizli borçlarla karşılar hale gelmeleri için teşvik eden satış yöntemleri uygulamışlardır.

Maaş ve belirli bir gelir karşılığı üstelik hayat sigortasını zorunlu yaparak, hatta ipotek teminatı alarak hiç bir riske açık kapı bırakmayan bankalar bu risksiz ticaretin tüm masraflarını da karşı tarafa yıkmakta, kendilerine tanınmış avantajlı yasalarla da bu masraf çıkartma işlerini, gelirlerini arttırmak için kendilerine tanınan serbest ve sınınrsız bir hak olarak kullanmaktadırlar.

Bu sınırsız hakkı kullanmak için dayandıkları 5411 sayılı Bankalar Kanunu 144 maddesi, Anayasanın 10 md si ve sosyal devlet ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır. 31 kalemde işleme ücret talep eden bankaların bu ücretleri belirlerken kullandığı bu sınırsız hakkın sosyal bir hukuk devleti ilkelerine yakıştığını da kimse iddia edemez.. Tüketici mahkemelerinde yığılmaya başlayan davalara yetkililerin  bir an önce müdahale ederek, doğru dürüst bir düzenlemeyi en kısa zamanda yapması gerekmektedir.

Bir toplum sözleşmelerle kurulur.

Anayasa metinleri, yasalar , ticari ilişkiler, evlilik kurumu, miras, vs toplumdaki tüm hareketler karşılıklı güvenilir sözleşmelerin varlığı ile sağlıklı yürür. 

Sözleşmede önceden miktarı belirtilmemş ücretleri tahsil eden, sözleşme metinlerinin bir nüshasını dahi karşı tarafa verme zahmetine katlanmayıp verdim okudu imzası alan, kestiği masrafları kredinin içine koyup kasasındaki paranın faizini de müşterisinden alan, erken kapatmaya, bir tür kredilerde ceza kesen, ancak erken kapatılmış hesap için peşinen tahsil edilmiş hayat sigortası pirimlerini dahi fransız kalıp geri ödemeyen bazı bankaların toplumdaki güven duygusuna büyük zarar verdiği bir gerçektir.

Saygılar