- Kategori
- Futbol
Barcelona'da oynayan ilk Türk

Rüştü Reçber veya Arda Turan sanıyorduk ama değilmiş:
“Arda ve Rüştü’den önce Barcelona’daydı (başlık)
O isim de, Erciyesspor altyapısında yetişen Seyit Cem Ünsal'dı.”
http://www.milliyet.com.tr/arda-ve-rustu-den-once---2087751-skorergaleri/?PAGE=2
O kimmiş peki?
“... ünlü İspanyol ekibi FC Barcelona'nın Hollandalı teknik direktörü Louis van Gaal tarafından beğenilip 19 Temmuz 1998'de kadroya dahil edildi. Takımın Hollanda kampı kadrosunda yer aldı. 21 Temmuz 1998'de AGOVV Apeldoorn takımını 2-1 yendikleri maçta, Van Gaal tarafından ilk 11'de sahaya sürüldü. İlk 11'de 4 as futbolcu, 6 Barcelona B futbolcusu ve denenmek üzere oynatılan Seyit vardı. İlk 45 dakika forma giyen futbolcunun bir şutu direkten döndü. Maç içinde orta sahanın ortasında ve sol kanatta denendi.
24 Temmuz 1998'de ROHDA Raalte ile oynanan hazırlık maçının devre arasında Óscar García Junyent'in yerine oyuna dahil oldu. Devre arasında oyuna giren genç futbolcuların en dikkat çekeni oldu. 12 dakikada hat-trick yaptı. 25 Temmuz 1998'de GVVV Veenendaal ile oynadıkları maçta takım kadrosunda yer aldı. 9. dakikada Luis Enrique'nin sakatlanması ile oyuna dahil oldu. 71. dakikada yerini Luis'e bıraktı. Barcelona maçı 2-1 kazandı.”
https://tr.wikipedia.org/wiki/Seyit_Cem_%C3%9Cnsal
Sonu pek iyi olmamış:
“2005-06 sezonu öncesi, Şanlıurfa Belediyespor'la iki yıllık sözleşme yaptı. Lig B ekibinde 5 maç forma şansı buldu. Devre arasında futbol hayatına son noktayı koydu.”
Gelelim Rüştü’ye ve Arda’ya:
İkisi de benim için iyi futbolcu değildir. Hatta çakma futbolcudur.
Profesyonel ruha sahip değiller. Bildiğimiz Türk işte abisi.
Özellikle Arda, o yassı göğsüyle, 500 bin avroluk arabasıyla, değiştirdiği partnerleriyle, tipik futbol ile sınıf atlamış kenar mahalle delikanlısı olmayı hala sürdürüyor gibi.
Rüştü ise, yan toplarda berbattı ve çok sinirliydi. Takımını kubura sürecek işler yaptı.
Galatasaray’ın ve ardından Milli Takım’ın 10-15 yıllık çıkışı, 2002’den sonra hezimet ve hüsran oldu. Çünkü başkalarının yaptıklarının semeresi toplandı ama yeni yatırım yapılmadı. Şu anki durumumuz ortada. Küllüm mafiş.
Bir futbolcu kalkıp, gayet salakça şunu söyleyebiliyor:
“Abi, beni haftada 2 maç oynayamam.”
Yani:
Ben bu moku beceremiyorum.
İşte, 5-6 maçta bir çıkış. Şak şak alkış. Sonra yat babam yat.
Benim bu konudaki idolüm Tugay’dır: İnsan gibi gitti, insan gibi oynadı, insan gibi döndü. Hiç yalakalık yapmadı.
Kimse de onu örnek almıyor nedense...
Ciddiye bile almıyorlar pek.
50 tane gavuristanda futbolcumuz oynadı, Batılı olmayı bir tek o becerdi. Çocuklarının eğitimi için, bir süre daha orada kaldı. İngilizler, o gittiği zaman oraya, ayakta alkışlıyorlar hala.
Bu, bana şunu hatırlatıyor:
Eskişehirspor’lu Fethi, üniversite okumak için, futbolu bıraktı. Şu an, Anadolu Üniversitesi’nde profesör.
Evet, Arda ve Rüştü, futbolcu olabilirsiniz ama nitelikli insan olmanız epeyi zor.