Ev hanımıyım. Gıda mühendisiyim. Ancak şu anda çalışmıyorum. Evim işim olmuş durumda. Amatör olarak da karakalem resim yapıyorum.Boş vakitlerimde (ev işlerinden geriye pek bir şey kalmasa da) resim yapmayı, pazıl yapmayı, sinema izlemeyi, tiyatroya gitmeyi, klasik müzik dinlemeyi, internette dolaşmayı, enteresan buldu..
Ezan Vakti
Ne güzel de yazmışsınız. Ne güzel de anlatmışsınız. Ne güzel de yaşamışsınız. Elinize kolunuza yereğinize sağlık. Sevgi ve saygı ile kalın.
09 Eylül 2008 10:23Ramazanda oruç tutmayan aç kaldı!
Size katılmamak elde değil. İşin enteresan tarafı ise bu:yani ibadet çıkış noktası ile kişinin ,bedeni ve nefsi ile yapması gereken ve yapmaması gerekenlerin mücadelisini hangisinin kazanacağı ile ilgili.Ancak bunu toplumsal bir ibadet gibi algılayıp sanki herkes (inanan inanmayan) bu işi yapmak zorundaymış gibi davranmak ve yapmayanlarada çok acı ama müdahalede bulunmak çok yanlış.Hoş görü ve anlayışın en mükemmel şeklini tanımlayan dinimize yakışmayan bu uygulamalar yine aynı dine mensup kişiler tarafından yapılmaktadır."Saygı" denilen kelimenin tam olarak anlamını kavradığımız zaman herhalde herkes rahat bir nefes alacak ve ne Ramazanda oruç tutmayan inancı gereği rahatsız edilmeyecek ve hor görülmeyecek ne de inancı gereği davranan(ibadet anlamında) ve ona göre hareket edenler inanmayanlar tarafından ikinci sınıf insan muamelesi görmeyecek.
01 Eylül 2008 09:54Kızlarımızı ütüleyelim mi?
Öncelikle örnek verdiğiniz Afrikadaki uygulamayı oldukça saçma bulduğumu söylemek isterim.İnsan sapık olduktan sonra değil biryerlerini ütülemeyi ,komple kesseniz bile fark etmez.Kaldı ki gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde 80-90 yaşındakilere tecavüzden tutunda 5-6 yaşlarına kadar bu iğrençlik olmakta.Hatta insan bulunamadığında hayvanlarada yapılmakta.Mutlaka duymuşsunuzdur... Tavuk , keçi , eşek .... ister kabul edelim ister etmeyelim,ülkemizin gerçeği bu! Bu işin biryerleri ütülemekle alakasının olmadığının örnekleri saymakla bitmez.Ya erkek çocuklarına yapılan tecavüzler? Kısacası bence tecavüze uğrayana ceza vererek acı çektirmektense bu sapıklığın nasıl oluştuğunun tespiti gerekli.Çünkü bunu yapabilecek potansiyeldeki kişilerin oluşumu ile zaten toplum risk altına girmiş olmakta.Tabii ki çok ciddi cezalar verilmeli.Ancak bir çeşit kişilik bozukluğu olarak gördüğüm bu olayın daha küçük yaşlarda sağlıklı bireylerin yetişmesi için çaba harcayarak önlememiz mümkün olabilir.
01 Eylül 2008 09:42- Toplam blog
- : 54
- : 742
- Kayıt tarihi
- : 03.10.07