- Kategori
- Güncel
Başbakan ağladı, analar da ağlayacak! Ama kime?

Ve savaş geldi kapıya dayandı.
Önce Irak, şimdi de Suriye. Güney sınır komşularımızda kan gövdeyi götürüyor.
Her gün meydana gelen olaylarda yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Irak’ta sadece son bir ayda hayatını kaybeden insan sayısı bine yaklaştı. Bugüne kadar ölenlerin sayısını ise artık kimse takip edemiyor. Olaylar, saldırılar ve ölümler rutin hale gelmiş durumda. Suriye ise ikinci bir “IRAK”olma yolunda hızla ilerliyor.
Suriye’de olaylar üçüncü yılında. Bugüne kadar ölenlerin sayısı yüz bine yaklaşıyor.
Askeri müdahalenin konuşulduğu bugünlerde, hep bilinen ve tanıdık senaryolar ortaya konuluyor: Masum sivillere kimyasal silah kullanılması…
Benzer senaryo Irak’ta uygulanmıştı. Saddam devrilip, Irak’ta k, hedeflere ulaşıldığında ABD’den itiraf gelmişti: “Irak'ı işgal için gerekçemiz yoktu. Bu nedenle Irak'ta kimyasal silah var diye bir yalan attık. Bu yalan hayatımda bir lekedir" diyordu Colin Powell.
Suriye’de de durum farklı değil. “Arap baharı” nın fitilini ateşleyenler, Suriye’de kimyasal olayını tezgahladılar. Tüm dünyanın gözü Suriye üzerinde iken, kimyasal silah kullanarak askeri müdahaleye davet çıkarmak için Esad’ın aptal olması gerekir. Hele bir de yakın zamanda yaşanmış Irak örneği varken…
Ölen masum siviller, göç etmek zorunda kalan milyonlarca Suriyeli, bu insanların kamplardaki sefil yaşamı, derken son safha kimyasal silah. Böylece medyanın olağanüstü etkili gücü yardımıyla kamuoyu yeterince şekillendirilmiş oldu.
Kamuoyunun tepkilerini kırmak için böyle olması gerekiyor. Ve hatta hatta ağlamak, ağlamak, ağlamak gerekiyor. Hem de kamuoyunun önünde…
Başka türlü yapacağınız harekâtı masum ve haklı gösteremezsiniz.
Bir müdahale yakın ve Türkiye bu müdahalede ön saflarda olacak. Müttefiklerinin yığınaklanma bölgesi ve komuta merkezi de büyük olasılıkla Türkiye’deki üslerden birisi olacak.
Savaş anında Türkiye, Suriye ile uzun bir sınırı paylaşıyor olması ve yakınlığı nedeniyle, Suriye’den gelebilecek uzun menzilli füzelerin ve hava saldırılarının önemli hedefi durumunda olacak. Bu saldırıların etkinliği, ABD’nin alacağı önlemlere bağlı.
Her ne olursa olsun, gerek doğrudan saldırı hedefi olması, gerekse aktif harekata katılım nedeniyle, zayiatların olması kaçınılmaz.
Yıllardan beri terör saldırılarında şehit olan ve hayatını kaybeden binlerce vatandaşımız oldu. “Daha fazla kayıp yaşanmasın” adına başlatılan “barış süreci”(!) söylemlerinden birisi de “analar artık ağlamasın” idi.
Suriye sürecinde “hiç” uğruna inşallah analarımız ağlamazlar…
Bu arada benzinde 5 TL.yi, Dolar’da 2 TL.yi, Euro’da ise 2,7 TL. yi aştık hamdolsun. Artık 3 TL’lik Dolar, 4 TL’lik Euro, 10 TL.’lik benzin hayal değil.
Bu arada, aynı paraleldeki iki eski yazımın da okunmasını tavsiye ediyorum.
Saygılarımla, sağlıklı ve mutlu kalın.
http://blog.milliyet.com.tr/suriye-ve-digerleri---/Blog/?BlogNo=350698
http://blog.milliyet.com.tr/suriye-ile-savas--kapi-da-/Blog/?BlogNo=402147