Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakan ve sanatçılar buluşması

Başbakan ve sanatçılar buluşması
 

Daha dün sinir küpü haliyle sanırım ODTÜ'lü öğrencilerin belediye otobüs boyamasıyla ilgili.. "..KOMÜNİST BUNLAR KOMÜNİST, MİLLETTEN ANLAMAZLAR İNLETTEN ANLAR BUNLAR..." diye haykıran başbakan bugün Milli Birlik ve Beraberlik Tiyatrosunde yeni bir perde açtı ve hazırlanmış tekstteki tiradını attı. Güzel süsler olarak konulmuş olan, bu ülkeniz komünistleri olan ya da o tandansta olan kişilere güller saçtı. Farkında olmadan örneğin Aziz Nesin, Yılmaz Güney gibi kişileri övdü. Onları dinleseydik dedi.

Konuşma metninin belli bir içeriği yoktu. Her zamanki gibi lise düzeyinde döktürülmüş cerbezeli sözlerden kurulu edebiyat kompozisyonu gibiydi. Önce sanatı sanatçılığı övdü. Sonra, Türkiye'deki sanatçıları övdü, sanatçıların çok etkili olduklarından bahsetti, sonra Roman açılımının reklamını yaptı, arkasından Ermeniler'i geri göndeririz haa, lafını açıkladı, onu da, Ermeni sanatçıların, Kenan Pars ile Nubar Terziyan (ismi yanlış hatırlamış olabilirim) hatrına yaptığını söyleyerek konudan sapmamış oldu.

O arada büyük ihtimal izlemediği filmlerin övgüsünü yaptı, etkilerinden bahsetti. Belki ne anlama geldiğini bilmediği kelimeler kullandı, mesela, sekans gibi..

Bir ara sakın yanlış anlamayın ha, sizi yönlendirmek istemiyoruz dedi, oysa, bu bir alt metin söylemiydi, bunun farkında olmadan, üzerini kapatmaya çalışırken, aslında zihinlerde dolaşan niyeti açık etti.

Sonra da, başka pek de kritik bir şey olmadan, konuşmayı kapattı, önerileriniz düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi bekleriz dedi.

Sonra canlı yayın kesildi.. Zaten önemli olan burasıydı. Başbakanın propagandasıydı, geriye sanatçıların ne söylediğini, magazin programlarından öğreniriz, geyikleri filan.

Burada bir gösteri sunuluyor, bir simülasyon yaratılıyor.

Somut hiçbir amaca hizmet etmesi mümkün olmayan bir tiyatro sahnesi. İzleyiciler ise halk. Sanatçı kesimi, güya duyarlılık göstererek, elini taşın altına sokmuş numarası çekiyor, siyaset ise sanatçıları harekete geçirdiği, onlardan destek aldığı izlenimini veriyor.

Toplantı ne bir girişimi organize ediyor, ne bir proje yaratıyor, hiçbir şey yok. Başbakan, sanatçıları politize ediyor.

Bunu ülke çıkarı adına yaptığı iddasında, ancak, bu bir parti girişimidir, şu an iktidar olsa bile, bu bir parti girişimidir. Böylelikle aslında kendi ideolojini yaygınlaştırıyor ve o eksende politize ediyor.

Sanatçının ayırıcı özelliği, kendine özgülüğüdür, bağımsızlığıdır. Sanatçı illa politize olmak zorunda değildir, ama politize olmuşsa da olabilir, ancak bunun kaynagı kendisidir, her yerden beslenmekle birlikte.

Sanatçı, halkı için bir şey yapıyor olmayı oynamaktadır. Ama somut bir şey olmadığı için yapacağı da bir şey yoktur. Ancak, kendilerine empoze edilen düşüncenin ayaklı yayıcısı olacaktır.

Ayrıca, somut işler bile olsa, sanatçı sanatçıdır, politikacı politikacıdır, teknokrat teknokrattır, herkesin kendine göre işi alanı vardır. Sen, sanatçıyı politikacı yaparsan, sanatçılığı kim yapacak?

Bir sanatçı bunun ayrımını görmelidir, tam da bir partinin ideolojisini benimseyebilir, ancak, sanatçı olarak bunu yapacak ise bu tür politizasyonlara gelmemelidir. Gelecekse, gider o partinin bir üyesi olur, her ne yapacaksa, sanatçı kimliğinden sıyrılmış olarak onu yapar.

Bütün bunların gerisinde yanlış bir bilinç yaratma harekatı vardır. Yoksa, sanatçı gitmiş kahvaltı etmiş, konuşmayı dinlemiş, başbakan da konuşmuş, sonunda adam öldürmüyorlar, bir işe yararse ne ala, demek mümkün..

O zaman madem bu tarz doğru, yakında başbakan mesela, üniversite hocalarını da çağırsın.. sivil toplum örgütlerine sıra gelir sonra, sonra mesala belediye başkanlarına, sonra valilere, kaymakamlara, nasıl olsa ülke meselesi değil mi? Sonra belki sporcuları da çağırırlar, ünlü topçular gelirler mesela harika olur. Vatan kurtarıyoruz. Yoksa bir parti mi?

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..