Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakan yardımcısının savunmasını dinledim!

Başbakan yardımcısının savunmasını dinledim!
 

Kaynak:porttakal.com


Tutuklanan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek tarafından telefon ile arandığını beyan etmişti, Cemil Çiçek ise kendini “İsmailağa Cemaati’yle ilgili bir soruşturma nedeniyle aradığı iddialarını kabul ettiğine dair bir tek cümlesinin hiçbir yerde görülemeyeceğini” şeklinde savunmuştu… (http://blog.milliyet.com.tr/Utaniyorum_/Blog/?BlogNo=230065)

Bu arada telefon konuşmasını bir kağıda not eden savcının belgesi (konuşma tutanağı,) Star Tv tarafından yayınlandı ve Cemil Çiçek’e söz hakkınız vardır, lütfen programımıza buyurun dendi, dün gece de haber programında Cemil Çiçek’in konuşması yer aldı.

Sayın Çiçek bu kez belge konusundan giriş yaptı ve belge niteliğinde olabilmesi için en az iki kişinin altında imzasının bulunması gerektiğini söyledi.

İş yaşamımda benim de not alıp, tarih, isim ve imzam ile ilgili ihracat dosyalara eklediğim sözel talimatlar vardır, birinci neden unutmamak, ikincisi ise kayıt altına almaktır, zira an gelir patron neden bu müşteriye bu fiyattan sattık der, siz indirim yapalım demiştiniz dersiniz, kaşları çatılabilir ve yoo ben öyle bir şey dememiştim diyebilir, anında ilgili dosyayı çıkartırsınız, not aldığınız kağıdı gösterirsiniz, örneğin bilmem kim beyin talimatıyla fiyatta indirim yapılmıştır, tarih, saat, imza!

Cemil Çiçek bu kez telefon ile görüştüğünü evetledi, lakin bu belge geçerli değildir, hani telefonda bizi dinleyen üçüncü bir şahıs da mı vardı diye savunmasını yaptı…

Tv karşısında diyemiyor tabii ki insan, ee o zaman birinin günlüğü de belge niteliği taşımaz, gizli tanık ifadeleri de!

Konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ben çocuklar için aramıştım, kırk küsur çocuk var dendi bana, meğer altmış küsur çocukmuş, bunlar ne oldu, nereye götürüldü, çocuk zira bunlar, gerçi ailelerine teslim edilmişler ama teslim edilmeden önce karakola götürülmüşler!”

T.C. Başbakan yardımcısı bunu öyle bir söylüyor ki, düşünün diyor altmış küsur çocuk…

Bu altmış küsur çocuk ailelerinden ayrı izinsiz, yani yasak bir eğitim yerinde tutuluyor, bu öyle normal, öyle doğal ki!

Bir cemaat izinsiz dini eğitim yeri kuruyor, çocukları ailelerinin yanından alıp istediği gibi eğitiyor, dikkat ediniz bu suç değil!

Aslında suç elbette, ancak pek belli ki onun için değil!...

Bu çocukların durumunu öğrenmek amacıyla aradığından dolayı İslamağa cemaati için de aramamış oluyor, nasıl bir mantıksa…

Kendini böyle savunuyor, T.C. Erzincan Başsavcısı ise tutuklanıyor!...

Bunun adı demokratikleşme sancısı, bağımsız yargı, güldürmeyin insanı!

Gülgün Karaoğlu

Şubat,25/2010

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..