Ben de hatırlamasam…

Umarım hiç böyle bir deneyimim olmaz diyerek başlamak istiyorum, hiçbir sebepten, ama bir ses de dürtüyor işte, acaba diyor sen diyor çıksan hakim karşısına ve hatırlamıyorum desen, bu konuda konuşmak istemiyorum desen, emniyette de öyle, tamam hanım kızım derler mi?

İnsan hakları olarak böyle bir hakkım olabilir, bu hakka herkes sahip midir?

Merak ettiğim bu!

Bir insanın hakkına, hele ki yaşama hakkına, kast edip de, “Hatırlamıyorum”, “Bu konuda konuşmak istemiyorum” desem, “Tamam yavrum” tarzında yaklaşılır mı bana da?

Cem Garipoğlu çoğu şeyi hatırlamıyor, Alzheimer hastası değil, sağlık kontrolünden de geçmişti, yaş araştırması da yapılmıştı, akıl sağlığı gayet yerinde olmasına rağmen “hatırlamıyorum” diyor; ben olsam kırk küsur yaşımda, hatırlamama yardımcı olurlardı gibime geliyor!

Nasıl haklarımız varmış, mesela Cem’in babası savunmasında Cem’in nasıl saklandığı konusunda konuşmak istemiyorum diyor, aaa, ne güzel, peki canın sağ olsun, konuşmak istemezsen konuşmazsın canım!

Gözaltında, ifade aşamalarında canlarından olanlar, sakat kalanlar, travma yaşayanlar, zorla tutulan tutanağın altına imza atanlar: Duyunuz; hatırlamıyorum, konuşmak istemiyorum gibi alternatifler varmış!

“Neden üstüme geliyor bu avukat?” diye sorma hakkınız da aynı zamanda!

Cem hatırlamıyor, akli dengesi yerinde mi diye adli tıbba yönlendiriliyor, oysa adli tıptan alınan yaş raporları vardı, maksat belli, yeni raporda yerinde değil diye de sonuç çıkar muhtemelen, adli tıbbın vukuatları belli!

Baba da Cem’in saklanması ile ilgili konuşmak istemiyor, eee iyi o zaman konuşma madem neden deniyor?

Şahsi fikrimdir, peşinen belirteyim, Cem yurt dışına çıktı, yardım da gördü çıkışında ve girişinde; konuşulursa başı ağrıyacak pek muteber insanlar var, yoksa ben olsam zannetmeyeyim ki aynı haklar bana da tanınır!

İlle de işkence şart değil, olmasın da zaten; hiç insani değil!

İşkence dışı konuşturma taktikleri vardır, sorular sorulduğunda gözlemler vardır, ben olsam ne yapılırdı bilemem, umarım hiç de bilmem, ama şu bir gerçek ki Garipoğlu’lar ciddi bir korunma altındalar!

Parayla birlikte siyasal bir koruma; sanki hibe edilmiş bir para var zamanında ve karşılığında bedeli ödeniyor!

Gün gelir ve gerçek ortaya çıkarsa bir gün, olur ya, şu anki hükümetin başta gelenlerinin başlarının pek ağrıyacağını şimdiden söyleyebilirim!

Gülgün Karaoğlu

Şubat,27/2010