Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Başbakana çağrımdır!

Başbakana çağrımdır!
 

Ergenekon Örgütü niçin hükümeti devirmek istedi? Başbakan'ın bunu da düşünmesi gerekmez mi?


SAYIN BAŞBAKAN!

* “Dünyanın şurasında burasında çıkan kriz bize uğramadı, hamdolsun teğet geçecek.” dediniz. Kapanan büyük fabrikaları ve iş yerlerini gördükçe, vatandaşın feryadını duydukça,

* “Eeee, teğet geçmek demek, hiç dokunmayacak demek değildir. Teğet geçerken tabii bize de dokunacak ve bazı olumsuzluklar yaşanacak.” diyerek ilk söylediklerinizi düzelttiniz.

* Daha sonra işsizlik çığ gibi büyümeye başladı, işten çıkarmalar çoğaldı, insanlar “iş olsun da ne işi ve nerede olursa olsun!” düşüncesine girdiler, yarınları güvencede olmayanlar çaresizlik içinde kıvranmaya başladılar.

Siz ne yaptınız?

“Aslında kriz psikolojik. Ortada kriz mriz yok. Bazı çevrelerin, AKP iktidarına karşı muhalefetin çıkardığı kriz bu.” gibi sözler ettiniz, bizler hayretle dinledik. Hepimiz psikologlara koşmak isterdik ama o da para ister. Yani ortada sadece psikolojik bir kriz var, bizler de işi abartıyor muyuz, sayın Başbakan?

Son aylarda ERGENEKON’la yatıp, onunla kalkıyoruz. Dava bitmeden ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ yakıştırması yapıldı. Yıllarca terör ve teröristlerle çatışmış, memleketi ve milleti uğruna canını fedaya hazır emekli generallerimizi tutuklatıp, onlara da terörist damgası vurulmasını seyrettiniz, seyrediyorsunuz.

Bunlar içinde eski YÖK başkanı Kemal Gürüz, eski İstanbul Belediye Başkanı, üniversite vakfı kurucusu, memleket, millet sevdalısı Bedrettin Dalan, gazeteci İlhan Selçuk, Tuncay Özkan ve daha birçok değerli insanın terörist damgası yemesine, tutuklanmasına seyirci kalıyorsunuz!

Sizin hükümetinizin bu işleri yaptırdığı söyleniyor. Bunu söyleyenlere ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyorsunuz.

Emekli generaller Kemal Yavuz, Levent Ersöz ve birçok yüksek rütbeli emekli subaylar terörist damgası yiyor.

Aklı başında, ülkesini seven çevreler; bu operasyonların, orduyu zayıflatma kampanyasının devamı olduğunu söylüyorlar. Sizin Hükümetinizin taa başlangıçtan beri Türkiye’yi bir Din Devleti haline getirmeyi planladığı icraatlarınızdan ve söylevlerinizden belli olduğu söyleniyor sayın başbakan! Ama siz “Biz laikliğin teminatıyız!” dediniz, bu nasıl teminat? Laiklik defolu mal mı?

DİN Devleti kurulabilmesi için yegâne engelin ordu olduğu düşünülerek mi kasıtlı olarak ordu yıpratılmaya çalışılıyor?

Ne idüğü belirsiz, Kanada’ya kaçmış birisinin ifadelerine bakarak birçok insanı tutukluyorlar. Aklından şüphe edilen bu şahıs, kimin ajanı, nedir belli değil ama Türkiye’ye demokrasiyi getirmek için konuşuyormuş.

Vah zavallı yaratık vah! Devletin televizyonu bu şarlatanı yüksek meblağlar masraf ederek 4 saatlik bir programa çıkarıyor, birçok değerli insanımızı karalamasına izin veriliyor. Siz ne yapıyorsunuz sayın Başbakan? Seyrediyorsunuz, belki de ellerinizi ovuşturarak gülümsüyorsunuz.

Sayın Başbakan,

ERGENEKON ÖRGÜTÜ’nün hükümeti devirmek için faaliyetlerde bulunduğu söyleniyor. Bu doğru olabilir. Bulgular da bunu kanıtlar doğrultuda. Eylem gerçekleşmeden yakalanan kişiler var bu örgütte. Bu insanların yargıya havale edilmesi gayet doğal. Demokrasilerde hükümetler halkın oylarıyla seçilir, halkın oylarıyla giderler.

Ama siz ülkenin kilit noktalarını ele geçirdiniz. Cumhurbaşkanı sizden, YÖK Başkanı, Adli Tıp, Adalalet makamları hep sizin kadrolarınızla doldu. Yavaş yavaş Anayasa Mahkemesi’ni de ele geçirmek üzeresiniz oradaki adamınız vasıtasıyla. Eğitim Sistemimiz çökmüş. İlkokullarda okulların damları, bodrumları mescit olarak kullanılıyor, ders aralarında çocuklara namaz kıldırtılıyor, sizden gık yok.

İzinsiz Kuran kursları memleketi sardı. Yatılı Kuran Kursları ne demek? Okulda yatmadan Kuran öğrenilemez mi? Ülke tarikatların denetiminde, tarikatlar da sizin hükümetin! En azından ben böyle düşünüyorum.

Sizin gitmeye hiç niyetiniz yok. Nihai hedefinize ulaşma çabalarınız ise gittikçe memleketimize zarar veren bir şekilde artıyor.

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan AYGÜN tanıdığım en vatansever insanlardan biriydi. Onu da tevkif edip saldılar. Şimdi sesi çıkmıyor. Evinde bulunan 2 milyon dolarla ilgili bir sonuç alındı mı, yoksa “Bak kardeş başına iş açarız, sus!” denilerek mi salındı?

İki emekli generalimiz de Genelkurmay Başkanı’nın sizinle ve Cumhurbaşkanı ile görüşmesinden sonra salındı. Yargı bağımsız mı, değil mi, soruları kafamızı yiyip bitiriyor.

Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı SABİH KANADOĞLU da terörist damgasıyla tutuklandı ve salındı.

Bilmem kaç bin sayfalık, Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek uzunlukta bir iddianame yazıldı. Bu iddianameye göre insanları yargılamak, normalinde bir ömür alır. Burada amaç nedir? İnsanları yargılamak mı yoksa yargı sürecince teker teker vefat etmelerini sağlamak mı?

Sayın Başbakan, en son olarak size ve arkadaşlarınıza şunu sormak istiyorum:

** Sizler başınızı iki elinizin arasına alıp sakin bir şekilde gelişmeleri değerlendirip biraz düşünce jimnastiği yaptınız mı?

** Ülkesini seven bu değerli insanların birkaçı değerini yitirmiş olabilir ama hepsinin bir terör örgütü oluşturması mümkün değil. Bunlar ülkelerinin çağdaşlaşması, demokrasi, laiklik için mücadele, terör belasıyla yıllarca karşı karşıya kalıp ülkesini koruyan insanlar. Neden AKP Hükümetini devirmek istiyorlar? Biz nerede yanlış yapıyoruz?

** Din Devleti kurmayı düşünüyoruz ama bu mümkün olmayacak. Bu sevdadan vaz geçelim

** Din Devleti kurmak istiyoruz, bunu halkımıza mertçe açıklayalım, takiyyecilik yapmayalım.

Bunları düşünün sayın Başbakan! Yazık oluyor bu güzel ülkeye. Hem de çok yazık. Zaman kaybediyoruz. Siz hâlâ maşallahla, inşallahla, hamdolsunla bizleri avutuyorsunuz gibi geliyor bana.

Son olarak İzmir’i ziyaretinizde, Ortadoğu’daki barış girişimlerinizin netice verdiğini belirterek,

“Birkaç gün içinde hamdolsun ateşkes anlaşması imzalanacak.” diyerek de gerçek dışı konuştunuz. Oysa ateşkes anlaşması Barack Obama’nın hükümeti devralmasından sonra ABD’nin isteğiyle olacak. Başlatan da ABD bitiren de onlar olur.

Sayın Başbakan, Türk Milleti içinde, erzak ve çeşitli diğer yardımlarla, Kadın Kollarınızın sıkı çalışması neticesinde partinize oy verecek çok insan var. Ama insanlarımızın hepsi bunlardan oluşmuyor. Bu insanlara aş, iş vaat eden başka bir parti çıkar da sizden değişik metotlar uygularsa onları da kaybedersiniz.

Lütfen şu, iktidarda kalma hırsından vazgeçin! Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ve çağdaş düzenini değiştireceğim diye uğraşmıyorsanız, milleti buna icraatlarınızla inandırın, söylemlerinizle değil.

Saygılarımla.

Mustafa Mumcu, İzmir, 17 Ocak 2009 /21:05

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..