- Kategori
- Siyaset
Başbakana Hititlerden mektup var

Milattan önce 2000 yılınsa yazılmış duvar yazısı
Bu günlerde politik hayat çok hareketli. Her kesim bir diğerini alt etmenin peşinde. Başbakanda bir asabiyet, muhalefet partilerinde ayrı bir stres, bütün bunların sonucu Ülke yıpranıyor. Gündem ekonomiden çok siyasete kayıyor. Oysa ki hayata yön veren aş, iş, sağlık iken, kısır politik atışmalarla hayatı ıskalıyoruz. Kendileri gibi düşünmeyen, ekonomik ve sosyal taleplerini Başbakan' ın arzından ziyade, insani yaşama uygun bir talepte bulunan kişi ve meslek örgütlerini önemsememe ve "küçük dağları ben yarattım" edası ile davranmak yerine; Hititlilerin bize bıraktığı, çivi yazısı mektuptan hayata dair ders çıkartmak gerek..
"Tanrım,
Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir...
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele...
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver ..
Sinirlerim ve kaşlarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol...
Anlık güzellikleri yaşayabilme sanatını öğret;
Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı,
güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret...
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.
Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini ,
yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim...
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi
büyümesine bağlıdır...
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı
değerlerine doğru göndermeme yardım et.
Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha
sağlıklı olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi...
Tanrım,
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri Kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ve HİKMET,
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver..."
İnanan, inanmayan herkes, dört bin yıllık zaman tünelinden gelen insanlığın evrendel isteği olan sözlere kulak verip, Tanrıdan ve yaşamdan, yukarıdaki hayatı talep etmeli ki, insanla, doğayla ve hatta kendisi ile barışık olsun. Çünkü mutluluk bu taleplerin hayata geçmesinde. Doğduğumuz gibi mutlu bir şekilde hayata veda etmeyi bilelim...
Delikanlı