- Kategori
- Deneme
Başladığı gibi bitir-e-memek...
Başladığı gibi bitmeyeceklerden...
Halim, Roman bir arkdaş, benden(boyca değil) yaşça da büyüktü...
İyi niyetli, çalışkan genelde sessiz biriydi.
İşyerindeki çay molalarında bize komik olayları, farklı bir şekilde anlatırdı.
Belki de sıradan olaylar onun anlatımıyla farklılaşıp, komik bir hal alıyordu.
Son günlerde atelyedeki herkeste bir sıkıntı söz konusuydu.
İçlerinde en şanslı olarak beni gösteriyorlardı...
Yaşımız, eş ve çocuk sahibi olmak için istatistiklere göre erkendi...
Ev de bir tas çorba yapacak annemiz ve harçlık verecek babamız başımızdaydı çok şükür.
Ya onlar?
Halim'in esmer yüzü iyice kararmıştı üzüntüden.
Kaç haftadır, haftalıklar alınamıyordu.
Ustalardan birinden bir teklif geldi Halim'e:
"Bozuk çıkan, ıskartaya ayrılmış tepsileri pazarda sat..."diye.
Üstelik bu Halim'in alması muhtemel haftalığından da düşülmeyecekti.
Herkes gibi Halim'de Cumartesi gününü bekledi.
Akşam olmak üzereydi, umutlar tükendikten sonra ustaya:
"Usta ben ıskarta tepsileri alıyorum" dedi...
Atelyeden ayrılıp, epeyce yol aldıktan sonra usta arkasından koştu.
Iskartaların içinde gizlenen sağlamlar da vardı...
Başlanıldığı gibi bitmeyen bir iş...
***
Minibüse bindiğimde sadece arka dörtlüde boş yer vardı.
Koltuğun sağ tarafında yanyana bir kadın ve bir erkek.
Hiç konuşmuyorlar, suratları asık ve ikisi de çok üzgündü...
İnsanın içine kasvet çöktüren bir görünüm.
Ne olmuştu ya da ne olabilirdi ki?
Son durakta onlar ve ben indik...
İkisi de adliye'ye doğru yönelince...
...........
Fazlaca bir işim yoktu, eve dönmek üzereydim...
Minibüse binmek için son duraktan bir durak sonrasına yöneldim.
Garip bir tesadüf o çift yine minibüste, bu kez bir koltuk önümde oturuyorlardı...
Yine hiç konuşmadan...
Tek fark; kadının gözlerinden (sessizce) seller gibi boşanan göz yaşlarıydı.
Muhtemelen; birkaç saat öncesinin çifti artık çift değildi...
Başladığı gibi bitmeyen bir evlilik...
***
"Başlamak bitirmenin yarısı..." denilse de...
Hayatta hiçbir şey başladığı gibi bit-e-miyor.
Bir yerlerde şekil, yol değiştiriyor.
Toplu iğne başı kadar büyüklükle başladığımız hayata(en azından) farklı, farklı boy vekilo ile devam ediyoruz her birimiz.
Okuldaki, iş yerindeki, mahalledeki arkadaşlar, arkadaşlıklar...
Ayrılıklar, kaçınılmaz...
Keşke, hiç olmazsa bir "merhaba"lar kalabilse...
Yandaki resimde görülen starttan çıkan atlar, başladığı gibi değil farklı bir şekilde bitirdililer yarışı, bu kesin...