Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Baykal iyi mi kötü mü yaptı?

PLANSIZ PROGRAMSIZ BU RAST GELE GİDİŞE “DUR!” DEMENİN ZAMANI GELDİ DE GEÇİYOR BİLE...!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan uçakta gazetecilere “seçimlerde partim ikinci olursa çekip giderim” dedi ya, Milliyet blog yazarı da olan Yatağanlı gazeteci Sakin Koşar şöyle diyor Yatağan Demeç Gazetesi' ndeki köşesinden.:

“İster misiniz tüm partiler birleşsinler de AKP' yi ikinci parti olarak çıkartsınlar?” Ardından da Nasrettin Hoca'ya sorulan bir soruyu getiriyor gündeme :

“Deniz yanar mı Hocam?”

“Bir ihtimal!” diye cevap vermiş Hoca.

Şaka bir yana, önümüzdeki yerel seçimlerde , AKP 'nin ikinci parti olarak çıkması mucize gibi Bir şeydir! Sağduyulu her insan şu noktada birleşiyor:

“Halkımızın büyük çoğunluğu , AKP 'nin tüm açmazlarını, tüm hatalı uygulamalarını görmesine, bilmesine rağmen, yine de ona "oy verilmemesi" gerçeğine(bilincine) henüz daha tam olarak ulaşamamıştır!”

Solun gerçek anlamda birlikte hareket edememesi ve sağın dağınıklığı da AKP' nin birinci parti olarak sandıktan çıkmasının önünü açan bir diğer etkendir! Günü birlik çıkarların peşinde koşan, bir başka deyimle “gününü kurtarma gayreti içerisinde olan”, demokrasi bilinci henüz daha yeterince gelişmemiş olan çıkarcı ve bilinçsiz insanımız, bu tutumunu sürdürdükçe, AKP 'nin en azından birkaç dönem daha Sayın Başbakan'ın deyimiyle “çekip gitmeyeceği!” ortada durmaktadır!

Sözünü ettiğimiz yazısında Sakin Koşar:

“Nereye gider acaba; cumhurbaşkanlığına mı?” diye sorarak, Hayrünisa Hanım'la Emine Hanım arasındaki sür git uzlaşmazlığa getiriyor sözü! Başbakanın “Acun Ilıcalı'nın yarışmacılara yönelttiği “var mısın, yok musun?” sorusunu anımsatırcasına “gider misin, yoksa kalır mısın?” şeklinde sorulabilecek bir soruya, rahatlıkla “giderim” ya da “kalırım” diyebileceği avantajının bulunmadığını anımsatan Koşar “O gitmek istese de, gitmesini istemeyenler önünü keseceklerdir” diyerek, tamamlıyor sözünü!

Toplumumuz çok sıkıntılı bir dönemden geçmektedir! İlerleyen süreçte sıkıntının daha da artacağı aşikârdır. Ülke olarak global ekonomiye endekslendiğimize göre , krizden etkilenmememiz mümkün değildir.! Öyle kafadan sallanan “ bizi teğet geçecek” ya da “ şartları iyi değerlendirirsek krizden kârlı bile çıkarız” şeklindeki söylemler (romantik deyimler!) rüzgarın peşi sıra sürüklenmiş yapraklar misali boşlukta dolaşmakta, zemin bulamamaktadır!

Tekstil fabrikalarından tutunuz da, on yıllar, hatta daha uzun süreler öncesinde kurulan ülke çapındaki birçok fabrika ve işletme, kapısına kilit vurmakla karşı karşıyadır! Kimileri çoktan vurmuştur bile!

Geldiğimiz bu noktada partisinden, partilisine, politikacıların yaldızlı söylemlerine bakıp oy kullanan seçmenine varıncaya kadar herkes, durup “nerede hata yaptık?” sorusunun yanıtını aramalıdır. Seçim sisteminden tutunuz da, partiler yasası, genel başkan sultası, dışa bağımlılık, teröre prim verme, laiklik ilkesi, ekonomik bağımlık ve daha başka şeyler (deyim yerindeyse) iğneden ipliğe kadar her şey, gözden geçirilmeli ve sorgulanmalıdır!

Bir cümle ile A'sından Z' sine bir yeniden yapılanma artık şart olmuştur.!

Ülkesini gerçekten seven, aydın, çağdaş, laik olan herkese büyük görev düşmektedir.

Plansız, programsız yürüyen bu rast gele gidişe artık “DUR!” demenin zamanı geldi de geçiyor bile!

 
Toplam blog
: 26
: 538
Kayıt tarihi
: 06.09.08
 
 

1950 yılnda Kıbrıs'ın Galatya(Mehmetçik) Köyü'nde dünyaya geldim. İlk ve orta okulu köyüm Mehmetçi..