Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Beklentilerinizi yeniden programlayın!

Hayattan küçük ya da büyük, bir beklentisi olmadan yaşayan var mıdır aramızda?

Beklentilerimizi çoğu kez inançlarımız, önyargılarımız ve geçmiş yaşadıklarımız, yani deneyimlerimiz belirliyor. Hani, “aklıma gelen başıma geldi!” deriz ya, beklenti de aşağı yukarı böyle bir şey işte. Daha başımıza gelmeden, daha önceki deneyimlerimiz ya da öğrendiklerimiz sonucu bir olma olasılığı düşünüyoruz ve gizliden gizliye beklemeye başlıyoruz! Ve çoğunlukla da başımıza gelmesi gecikmiyor, değil mi?

Bir süredir beklentiler konusunda etrafımdaki insanları inceliyorum. Dikkat ettim de, çoğu beklentilerini olumsuz şekilde dile getiriyor;
“Kesin bu yaz çok sıcak olacak hava, kavrulacağız!!”
“O kadar çok yağmur yağdı ki, yine bir yerleri sel basmıştır.”
“O kadar çalıştım ama sınavda bütün bildiklerimi unutacağıma eminim.”

Ne ilginç değil mi? İnsan doğası olumsuz konuları abartarak yansıtmaya daha meyilli işte!
Öte yandan bilinçaltımızın hayalle gerçeği ayırt edememesi konusu var. Beynimize yerleşen düşüncenin yaşanmış ya da yaşanmamış olması önemli değil. Başımıza henüz gelmemiş bir olayla ilgili veriler gerçekmiş gibi süzgeçten geçiriliyor. Özellikle kendimize dair olumsuz bir beklentimiz beynimiz tarafından gerçek olarak algılanıyor. Sadece beklenti içine girerek, olması için zemin hazırlıyoruz aslında.

“Sınavda bütün bildiklerimi unutacağıma eminim” beklentisine giren kişi, çalıştığı bilgileri unutmak için izin veriyor beynine. O kadar emin söylüyor ki bunu, bilinçaltı o sırada sınavın yapıldığı ortamı, çıkan zor soruları ve bilgileri unutma ruh halini bir bir yaşamaya başlıyor. Bu aslında bir tohum. Gerçekleşmesi çok muhtemel olumsuz bir olay için önceden zihnimize ektiğimiz “olumsuz beklenti” tohumu.

Herkes sayfalar dolusu kitap yazıyor bu konu ile ilgili, söyleşiler, seminerler düzenleniyor. Olumlu düşüncenin gücünden bahsediliyor. Konu sadece teoride kalmıyor, bilimsel olarak da ele alınıyor. Aramızda sohbet ederken, “iyi düşünelim, iyi olsun” diyoruz. Ne zaman ki insanlar evlerine, kafalarının içine geri dönüyorlar, bütün bilgiler, söylenenler, telkinler “pof” diye yok oluyor. Olumsuz beklentiler yine esir alıyor düşüncelerimizi.

İnançlar kolay kolay değiştirilemiyor çünkü. Değiştirmek mümkün değil demiyorum. Tabii ki mümkün. Ancak normal şartlar altında, kişiler kendi kendilerine “Ben artık hep olumlu beklenti cümleleri kuracağım” şeklinde kararlar alıp bu kararlarını uzun süre sürdüremiyorlar.

Koçlar, olumsuz ve kısıtlayıcı inançlar üzerinde de çalışıyorlar. Hatta çoğu kez kişinin istediği hedefe gidebilmesi için engeli sadece geçmişten gelen olumsuz bir inancı da olabiliyor. Bir koç, danışanı ile seansları esnasında bu inancı fark edebiliyor ve kişinin de fark etmesini sağlayabiliyor. Olumsuz inançları fark etmek, bu inançların altında yatan nedenleri anlamak, uygun olumlu inancın belirlenip kişiye kazandırılması hedefin önünde duran çok büyük bir engeli ortadan kaldırmış oluyor. Düşünsenize, avukat olmak isteyen, hukuk fakültesini kazanmış birisiniz, ancak topluluk önünde etkili konuşamadığınıza, insanlar önünde doğru cümleleri kuramayıp küçük düşeceğinize inanıyorsunuz. Bu inancınız beklentiye dönüşüyor, beklentinize ise tahmin edebileceğiniz gibi gerçeğe, yani kaderinize dönüşüyor. Bu nedenle, biricik yaşamımızda olumsuz inançlarımızı fark etmek ve onları olumlu inançlarla değiştirmek çok önemli.

Beklentilerinizi yeniden programlayabilirsiniz. Dilerseniz birkaç gün deneyin bunu. Ağzınızdan daima olumlu beklenti cümleleri çıkmasına gayret edin. Eğer bu size çok zor geliyorsa, inançlarınızı sorgulayın. Tam olarak neye inanıyorsunuz ve olumlu bir beklenti içinde olamıyorsunuz? Kendimizle yüzleşmek, bize en yakın biz olduğumuz için çok kolay görünse de en zoru aslında. Yine de niyet etmek ve eyleme geçmek başarının önkoşulları. Olumlu beklentiler içinde olmaya niyet edebilir ve bu şekilde davranmaya başlayabiliriz. Unutmadan söyleyeyim. Başardığınız takdirde ödülünüz de olacak. Hatırlarsanız bilinçaltınız hayalle gerçeği ayırt edemiyor! Siz olumlu cümleler sarf ettikçe zihninize bunların gerçekleşmesi için tohumlar ekiyor olacaksınız. Mesela, “Çok kısa sürede terfi edebilirim” gibi bir beklenti cümlesi kurduğunuzda, fark etmeden bu terfinin gerçekleşmesi için gerekli adımları atmaya ve farklı bir çalışma performansı göstermeye başlayacaksınız.

Çalışmalarınızla ilgili geribildirimlerinizi merakla bekliyor, olumlu beklentilerinizin size mutlu bir yaşamın kapılarını açmasını diliyorum.

Beril Atakul
İş ve Kişisel Yaşam Koçu 

 
Toplam blog
: 9
: 796
Kayıt tarihi
: 03.02.11
 
 

Kadıköy Anadolu Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü..