- Kategori
- Deneme
Ben bugün üşüyorum

Ben bugün üşüdüm aylardan sonra ilk kez. "Artık sonbahar, sabahları serin oluyor" ondan diye düşündüm. Kollarımla bedenimi sımsıkı sarınca farkettim ki üzerimde ceket var. Yanımdaki, etrafımdaki insanlar çeketsiz, hırkasız, çorapsız.. Kimse üşümüş gibi değil. Ben titriyorum. Ellerim, ayaklarım, bedenim zangır zangır. Ben bugün üşüyorum aylardan sonra ilk kez. Yüreğim, ruhum üşüyor, iliklerime kadar üşüyorum.
Ben bugün buz gibiyim aylardan sonra ilk kez. Önce ellerimin ayaklarımın soğuduğunu, uyuşmaya başladığını ve artık bedenimin hiçbirşey hissetmediğini, ruhumun belleğimin de yavaş yavaş etkisiz kaldığını farkettim. Ben bugün buz tuttum. Yüreğim buz tuttu.
Ben bugün aylardan sonra ilk kez ağlamak istedim. Gözlerimde yaşlar donmuş iki damla akıtamadım. Oysa ki sımsıcak bir sonbahar günü. Güneş pırıl pırıl insanların içini ısıtıyor. Ben heykel gibi üşümüş, buz tutmuş, donmuş kaskatıyım. Güneş sanki beni teğet geçiyor. Buz kalıplarının çıtırtıları arasında başımı kaldırıp güneşe bakıyorum. "Bende buradayım, beni de ısıt bak dondum diyorum." Gözgöze gelmiyoruz bile. Yüzüme hiç bakmıyor. Ben güneşsiz,ışıksız,ısısız kaldım. Ben bugün dondum. Ellerim, bedenim, yüreğim dondu.
Benim bugün aylardan sonra ilk kez üşüyen kelimelerim var ellerimde.. Ellerimden soğuk, yüreğimden buz, hislerimden daha don... Duymak istemeyeceğin kadar anlamlı ve anlamak isteyemeyeceğin kadar gerçek..
Ve birkaç umut parcası yüreğimde... Yarına gülerek bakan...
Buzdan zırhımı delip geçecek,
bir kardeleni beklemekti bütün ömrümün hikayesi
ve faydasızdı ne yapsam
tükenmedi üşümüş yüreğimin kendi beyazındaki esareti.
Şimdi her mutsuzluk kıpırtısı
yeni bir çığ olup düşüyor kalbime
Ve şimdi her çicek buz kesiği
kanayıp duruyor
hüznümde...