- Kategori
- Blog
Ben burada ne yapıyorum?

Gerçekten tuhaf birşey bu aslında... Nasıl anlatayım hiç tanımadığın, ve belki de tanımayacağın, oturup bir fincan kahve içerken karşılıklı sohbet etmenin, karşı karşıya gelmenin, görmenin, hissetmenin tadını ve keyfini çıkaramayacağın bir sürü insanla, farklı bir zaman diliminde, farklı bir coğrafyada bir şeyler paylaşıyor olmak... Evet kendimi burada, yazılmış bunca satırın, dile getirilmiş bunca anın, anının arasında başka bir zamandaymış gibi, farklı bir yerde yaşıyormuş gibi hissediyorum. Normal şartlarda dinlemenin, anlatmanın, paylaşmanın belki de çok ağır olacağı bir sürü günceyi, burada, bu sayfalar arasında zaman ve mekan kavramı olmadan durmaksızın okumak ve yazmak... İşte ben bunu seviyorum.
Günlük yaşamın ağır koşuşturmacasında yaşanan gelişigüzel, sıradan paylaşımlara hiç benzemiyor burada paylaştıklarım. Baştan savmaca değil, çelişki yok. Ben olduğum gibiyim, sıradan, gayet rahat... Aklımda ve yüreğimde olanı dile dökerken kendimce, hoşgöreceğinize emin, arsızca zamanlarınızdan çalıyorum. "Bana ayırdığınız bu bembeyaz sayfaya yazarken..." diye başlamak istiyorum ilkokul zamanlarında hatıra defterlerimize yazdığımız gibi... Ve her cümleden sonra, isteyene istediği kadar benden bir parça, bir söz, bir his bırakıyorum. Gizli bir tanıklık yapıyorum buradaki yaşamlar arasında, tutulması gereken sırları saklayıp, konuşulması gerekenlere sözümü iletiyorum. Kendi yaşamımın ayrıntılarına gizli tanıklıklar arıyorum. Okuyorum, yazıyorum, yaşıyorum... Ben burada olmayı gerçekten seviyorum.
Son söz; sepet sepet yumurta, sakın beni unutma. unutursan küserim, gözlerinizden öperim...
Resim: Salvador Dali
*** "Anadolu'da bir kızım var, öğretmen olacak" projesi için;
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=45243